Yer Abbasi Devleti’nin başkenti Bağdat. Saçı sakalı ağarmış, kıyafetleri parçalanmış, kan revan içinde oldukça zayıf, dokuz yıla yakındır güneş görmeyen teni soluk, yaşlıca bir adam, elleri ayakları prangalı halde şehrin sokaklarında sürükl
DEVAMIenmektedir. Adam, kırbaçlanarak ve teşhir edilerek meydana getirilir. Bağdat, 64 yaşındaki bu “müşrik ve tehlikeli” adamdan Atina’nın Sokrates’ten kurtulduğu gibi kurtulmak üzeredir. Fakat adamın işi Sokrat kadar kolay değildir. Çünkü Abbasî Halifesi, hakkında “işkenceyle idam” kararı vermiştir. Yaşlı bilge meydana getirildiğinde sokak ve meydanlarda toplanan öfkeli kalabalık, bir takım provakatif yönlendirmelerle de birlikte, esrik bir linç havasına girmiş ve bu adamı zındıklık, kâfirlik, kendini Allah ilan etmek ve Allah'a şirk koşmakla suçlamaktadır. Dogmatik dinsel hassasiyetlerin köpürdüğü, kitlesel günah çıkarma ve arkaik bir kurban verme ayinini andıran bir gün…. Ve 1000 yıl sonra bile akıllarda kalan tek bir cümle; “Ene-l Hak”
DAHA AZ GÖSTER