Yaktığını hissetmek için ateşe dokunanların hikâyesi bu, yalnız Gılgameş’in değil, hepimizin hikâyesi… Aradan geçen beş bin yılda Gılgameş’i biz kılan nedir? Funda Mete’nin yazıp yönettiği oyun, işte bu sorunun peşine düşüyor. Binlerce yıld
DEVAMIızlı bir geceydi Gılgameş’in gözleri, bilgeydi o, zengin, güçlü ve muzafferdi ama yalnızdı. Yalnızlığına öyle bir gürültü eşlik ediyordu ki kalbinin derinliklerini duymuyordu. Uruklu bilgeler dualar ediyordu tanrılara, ruhu huzur bulsun diye. Ve Tanrılar ayın olmadığı bir gece bir rakip yarattılar Gılgameş’e. Gılgameş o düşmandan ruhunun eksik parçasını çıkardı, Engidu’yu kardeş, yoldaş yaptı kendisine. Ama yol herkesi bir yerlere götürür. Gılgameş ölümün yüzüne baktı ve tanrı tarafını ölü buldu, suçluluk boğazını sıkan bir el oldu. Sizlere, ölümsüzlüğün peşine düşüp ölüm suyunun kıyısına ulaşan Uruk Kralı Gılgameş ile yerin yedi kat dibindeki suyun kaynağını gören adamın hikâyesini sunuyoruz.
DAHA AZ GÖSTER