Biriktirmek ve daha fazla biriktirmek. Molière’in Cimri’si Harpagon, daha rahat ve daha mutlu bir hayat için biriktirmez. Onun için daha fazla para-altın-mal sahibi olmak kendi başına bir amaçtır. Cimriliği basit bir mal ve para sakınma dur
DEVAMIumu olarak değil, bir tür meta fetişizmi olarak yaşar. Metalara kullanım değerlerinin ötesinde anlam yükleyerek, onları fetişleştirme hali, sadece cimrilere özgü bir ruh hali değildir. Ancak Harpagon’un en büyük özelliği “Yaşlılığım için biriktiriyorum, çocuklarım için kazanıyorum” gibi yalanların arkasına saklanmayıp “Para, para!” diye bağırmasıdır. Bu nedenle biriktirdiklerini hiçbir zaman tedavüle sokmaz. Bir karadelik gibidir. Tüketmeyen, yüksek faizle tefecilik yapmak dışında en ufak bir ticari zekâsı olmayan Harpagon, piyasa kurallarının dışında kalır. Harpagon tarzı bir cimrilik toplumsal yaşam açısından tahripkârdır. İş bölümünü ve ticari mübadele ilişkilerini sekteye uğratır. Bu açıdan savurganlıkla aralarında çok büyük benzerlikler vardır. Her ikisi de metaların kullanım değerini sıfırlar, içlerini boşaltır. Harpagon tarzı bir cimrilik bunu metaları sürekli biriktirerek değiş tokuş edilebilirliğini sekteye uğratarak, savurganlar ise ellerinde avuçlarında ne varsa etrafa saçarak yaparlar.
Süreç Üzerine;
“Cimri” oyunu, kadrosu ağırlıklı olarak çalışanlardan oluşan İTÜ Mezunlar Tiyatrosu ve Seyyar Sahne ile İTÜ Tiyatro Kulübü’ne bağlı olarak faaliyet yürüten İTÜ Sahnesi’nin ortak çalışmasıdır. Bu çalışmada, topluluklar için tanıdık bir yazar olan Molière’i, oyunculuk merkezli bir sahnelemeyle ele aldık ve sahne üzerinde Molièresk atmosferi yitirmeden farklı üslup denemeleri gerçekleştirmeye çalıştık. Proje bize, üniversite toplulukları ile mezuniyet sonrasında tiyatro yapan topluluklar arasında kurulacak organik bir ilişkinin sanatsal ve kurumsal anlamda öğretici ve yaratıcı bir süreç olabileceğini göstermiştir.
DAHA AZ GÖSTER