Gökaşanın Muhabbetçisisinin, Fısıltısı ile konuşması, kimi zaman neşeli, kimi zaman hüzünlü ve düşündürücü, akıcı bir tempoyla yürüyüp gidiyor. Sanatçı kimi zaman meddah gibi taklitlerle hoşlaşan, kimi zaman neredeyse Antik Tiyatronun Haber
DEVAMIcisi gibi dramatikleşen deyişiyle oyunu götürüyor. ...
Bir usta oyuncunun hüner gösterisi gibi değil, insancıl sıcaklığıyla neşeyi hüzne katarak anlatılan bir öykü var sahnede. Gökaşan alçakgönüllülüğü elden bırakmadan, iri laflar etmeden, bu sıcaklığı sağlıyor."
Atila Sav, Milliyet Sanat, "İnsana Dair" yazısından.
"Dün gece Türkiyenin nereden gelip nereye gittiğini anlatan muhteşem bir tiyatro eseri izledim.
Ankara Sanat Tiyatrosunda sahnelenen Nuri Gökaşanın yazıp oynadığı Adam Adam adlı tek kişilik bir oyun. Tiyatronun geleneksel amacını gerçekleştiren bir yapıt. Oyunun sanatsal yönü kuvvetli, sosyal ve siyasal içeriği de çok gerçekçi. Eser, akıcı dili, güçlü gözlemi ve sağlam temeller üzerine oturmuş temasıyla pırıltılar saçıyor. Vahşi düzeni cesurca eleştiriyor ve "yönetimlere" karşı en ağır sözleri, engin ironi anlayışı ile söyleyebiliyor."
Fikri Sağlar, Birgün Gazetesi, "Nuri Gökaşanın Adam Adamı" yazısından.
"Oyunda iki adam görüyoruz. Biri siyasi sürgünlüğün üstüne yaşadığı ihanetlerle ruh sağlığı zedelenmiş,
ama temel insani değerlere inancını hala sürdüren "adam", öbürü ise onun tam tersi yaratılışta "karşı-adam" sesi gür bir Fısıltı. İkisi arasındaki diyalog kotarma ustalığı oyunu anlatanın değil anlatılanın ön planda olduğu bir aşamaya getirilmiş."
Emrah Serbes, Radikal Gazetesi, "Adam Adama Oynamak" yazısından.
"Ankara Sanat Tiyatrosunda sahnelenen "Adam Adam"ın yazarı, yönetmeni ve tek oyuncusu Nuri Gökaşanı bu görsel sanatların hangi büyükleriyle kıyaslamalı?... Yazar güzel dil ve iğneli anlatımıyla öğretici bir oyun armağan etmiş."
Prof. Dr. Türkkaya Ataöv, Cumhuriyet Gazetesi, "Astta Bir Başyapıt" yazısından.
DAHA AZ GÖSTER