Küratörlüğünü Engin Özendes’in üstlendiği ve 19 Eylül’e dek sürecek olan sergide 46 fotoğraf ve Murat Germen’in Elif Ayiter ile birlikte ürettiği 14 metrelik "Şark Ekspresi" adlı bir çalışma yer alıyor.
Murat Germen, fotoğrafı ifade ve araştırma aracı olarak kullanıp, insanların görmediği veya umursamadığı olağan şeyleri gündem
DEVAMIe getirmeye ve önyargılarını değiştirebilme fırsatı olarak değerlendirmeye çalışıyor.
Germen, yolun hava, kara, deniz yolları gibi fiziki tezahürlerinin ötesinde, mecazi anlamının da bu sergide belirleyici bir boyutu olduğunu, yaşamanın farklı yolları olduğu gibi, hiç bir fotoğrafın birbirine benzemediğini vurguluyor. Fotoğraflardaki farklılığın, insanların hayatın çeşitli dönemlerinde karşılarına çıkan ayrımlarda izledikleri "yol"lardaki farklılıklara işaret ettiğini belirtiyor:"Yaşamanın farklı yolları vardır, işler yoluna konur, insanları işten çıkarırken ya da geçiş izni verdiğinizde onlara yol verirsiniz, paranız olmadığı zaman yolsuz kalırsınız, birini ikna etmeye çalışırken yol yapar, ikna ettikten sonra da yola getirmiş olursunuz... Bunlarla bitmez; istediklerinizi gerçekleştirebilmek üzere kendinize yol çizersiniz, bir şeye öncülük etmek için yol açarsınız, özlediğiniz birinin yolunu gözlersiniz, gitmesini istemediğiniz birini yoldan çevirirsiniz, anlaşamadığınız biriyle yolları ayırırsınız, birine yardımcı olmak için yol gösterirsiniz... Onun da ötesinde; normalin dışında yaşamaya başladığınızda insanlar yoldan çıktığınızı düşünürler, ilerlemek için yol almak gerekir, benzer kaygıları olanlarla yoldaşsınızdır, bir şeyi yapmayı kafaya koyduğunuzda bir yolunu bulursunuz veya o yola baş koyarsınız, pek çok farklı şeyi aynı anda yapıyorsanız sizde her yol vardır, bir soruna çare bulmak için çıkar yol ararsınız, çare yoksa o durum bir çıkmaz yola dönüşür, sorun yok ise işler yolundadır… İşte fotoğraflardaki bu farklılık, insanların, hayatın çeşitli dönemlerinde karşılarına çıkan ayrımlarda izledikleri "yol"lardaki farklılıklara işaret ediyor."
Sergi alanına serpiştirilmiş "Yol seçimdir, Yol tavırdır, Yol beklentidir, Yol çeşitliliktir, Yol başlangıçtır, Yol çaredir, Yol öğrenmektir, Yol şaşırtır, Yol öncüdür, Yol kaçıştır, Yol tekinsizdir, Yol oyundur, Yol rastlantıdır, Yol davadır, Yol tecrübedir, Yol eserdir, Yol yöndür, Yol ikirciktir, Yol ıssızdır, Yol tekrardır, Yol süreçtir, Yol ümittir, Yol esrarengizdir" gibi yazılar aracılığıyla izleyiciyi, belki her an yaşadığı yola çıkma eylemine başka bir açıdan bakmaya çağırıyor.
Sergide yer alan bazen on metreye varan boyutlarıyla panoramik görüntüler ile birçok farklı coğrafyada çekilen onlarca fotoğraf; çeşitli çağrışımlardan oluşan büyük ebatlı çizgisel metin parçacıklarına eklemlenerek, izleyiciyi "yolda" hissettirmeyi ve hedefe varmadan önce onların süreçten keyif almalarını sağlamayı amaçlıyor.
Akademisyen olduğu için sıklıkla yurtdışına çıkan ve çeşitli coğrafyalara, kültürlere, ülkelere seyahat eden Murat Germen "yol"da olmayı seviyor. "Yol"u iki taraf arasındaki "araf" olarak nitelendiren sanatçı, "devamlı bir yolda olma hali" ve "aydınlanma" düşlüyor: "Beni özgürleştirdiği, sevdiğiniz bir işi yapıyor olsanız bile günlük hayatın rutininden kopardığı, önyargılarınızı kıracak bilgilere ulaştırdığı için. Son üründen çok, son ürün ortaya çıkana dek içinden geçilen sürece önem veren birisiyim. Benim için varılacak yer kadar, varışa uzanan yol da önemli. Yolda yaşanılanlar, edinilen tecrübeler varılan noktadaki hayatınızı şekillendirir; dolayısı ile yolu ciddiye almak, yolda sabırlı olmak, yolu sadece bir geçici bir mecra olarak görmemek gerekir.
Yolda olmak beni sıkıntıdan, cendereden, sınıflandırmadan kurtarır; bağımsız hissetmenin en etkin, heyecan verici, keyifli, devingen yoludur yolda olmak… Yol bize bulmayı öğretir ya da bulduğumuzu sandığımızdan kurtulabilmeyi. Yola çıkmadıkça bulma, kurtulma şansımız daha az olur; hayatı değiştirebilecek rastlantılar ancak yoldayken karşımıza çıkar. Yoldayken bulduklarımızla yola çıkmadan önce yapılan planlar değişebilir, bu yüzden de yol aslında yürürken oluşur. Kısacası, yolunu gözlediğiniz çıkar yolu keşfetmenin yollarından biri yola çıkmaktır..."
Yaşamın hissettirdiklerini, deneyimlerini yol imgesiyle aktarıyor
Küratör Engin Özendes, Murat Germen’in yarattığı görselliğin bileşenlerinin hepsinin fotoğrafik nitelikte olduğuna değinerek, fotoğraf dışında başka hiçbir öge olmadığına dikkat çekiyor: "Zaman zaman fotoğrafı daha çekerken yarattığı üst üste görüntülerin toplamı o mekândaki farklı zaman dilimlerinde zaten olmuş şeyler. Zaman zaman da fotoğraf altyapısının üzerine sayısal ortamda bindirilmiş ve bir görsel yoğunluk sergileyen fotoğrafik imgelerden oluşturulmuş görüntüler."
Engin Özendes, Murat Germen’in gördüğünü doğrudan aktarmak yerine, izleyiciye anlatmak istediğini kendi sanatsal yorumuyla yoğurup bir imge oluşturmaya çalıştığını, sanatsal kaygılarını sunarken, fotoğraf diline kurgulayarak dönüştürdüğünü belirtiyor.
Özendes, en yalın ve amaca yönelik fotoğraf çalışmalarına bile bir sanat boyutu katan Murat Germen’in fotoğraflarında izleyeni "yol"un görünen fiziki yanıyla, yaşamın pek çok alanında kullanılan anlamları üzerine düşünmeye ve keşfetmeye yönlendiren bir gizem sakladığını vurguluyor: "Günlük kullanımımızda ’yol’ sözcüğünün serpiştirildiği anlam çeşitliliğini, bu sergideki insanlı, insansız, renkli, siyah-beyaz, doğrudan çekilmiş ya da sayısal katkılı fotoğraflarındaki çeşitlilik ile bağlıyor. Yaşamın ona hissettirdiklerini, deneyimlerini, yoldan ’yola çıkarak’, yol imgesi ile bağdaştırıp aktarıyor."
Böyle bir sergide, bu çeşitlilik içinde, ilk toplu taşımacılığın simgelerinden olan, Avrupa’dan çıktığı yol Sirkeci Garı’nda sonlanan Şark Ekspresi’nin olmamasının düşünülemeyeceğini dile getiren Engin Özendes, Şark Ekspresi’nin de, hem çekimi hem sonradan üzerine eklenen Elif Ayiter’in "acayip" figürleri ve 14 metre boyuyla diğer fotoğraflara en aykırı biçimde sergide yerini aldığını söylüyor.
14 metrelik "Şark Ekspresi"
Sergide 14 m x 80 cm boyutlarında Murat Germen ve Elif Ayiter (Second Life®’daki adı ile Alpha Auer) tarafından ortaklaşa üretilen "Şark Ekspresi" yer alıyor. "Şark Ekspresi" birinci hayatımız olan gerçek hayatı Second Life® ortamı, yani sanal bir ikinci hayat ile bir araya getirmeyi; önyargılar, şovenizm ve bağnazlıktan mahrum "bir-buçuk-hayatlık" bir boyut oluşturmayı amaçlıyor. Eser, Murat Germen tarafından çekilen "gerçek" bir panoramik "Şark Ekspresi" fotoğrafının üzerine, Second Life® ortamında Elif Ayiter’e ait 4 adet avatar’ın görüntülerinin monte edilmesi marifetiyle iki dünyayı birleştiriyor. Elif Ayiter tarafından yaratılan bu kişiler, Murat Germen’in kurgusunu yaptığı ve Doğu’dan Batı’ya doğru gerçekleşen tuhaf bir yolculuğun öykülendirilmesinde önemli roller oynuyor. Dünyaca ünlü Şark Ekspresi’ne İstanbul’dan binmekte olan insanların öngörülmedik çeşitliliği, Doğu’ya açılan önemli kapılardan birisi olan bu mistik kentin beklenmedik derecede afallatıcı, yaratıcı ve öncü potansiyelini aktarmayı amaçlıyor.
DAHA AZ GÖSTER