Özen çalışmalarında, uygarlığın yarattığı yapay cehennemleri yüzey üzerinde topluca görünür kılma çabasına girişiyor. Sanatçı, sergide sunduğu çalışmalarında, tanık olduğu, okuduğu, duyduğu olayları, yaşadığı coğrafyanın sosyal katmanlarında gerçekleşen karanlık olaylarla iç içe geçen trajedileri ve bu dünyayı insanın kendisine yaşaması g
DEVAMIüç bir yer haline getirmesinin cevaplarını, kullandığı medyumlar aracılığı ile dile getirmeye çalışıyor. İçselleştiremediğimiz, cehenneme çevirdiğimiz bu dünyada, birey olarak var olmaya çalıştığımız bu cehennemde, kendimizi nasıl koruduğumuza ve konumlandırdığımıza dair cevaplar arıyor ve cevapları sergisinde yer alan çalışmalar aracılığı ile izleyicisiyle paylaşıyor.
"Parodi haline gelen günlük yaşantımızda, hüzünlü şarkıların remiksleriyle kulüplerde dans eder psikolojideki gibi tuval, kağıt ya da çalışma alanı üzerine dağılan imgeler eğlence, hüzün, vahşet, sevgi, anılar içeren yüklerin boğazımızda biriken parçalarından sadece bir kaçının temsiliyetini barındırıyor. Bu dünyadan vazgeçiş, o sınırların etrafında dolanma, yarının içerisinde barındırdığı ama git gide kaybolan umut, beynin refleksif yaşama tutunma çabası diğer yandan ruhun buna bir başkaldırı olarak ölüm itkisi ile iç içe olan günümüz insanını, beni, bizi, seni karanlık bir filtreden geçirerek yüzeye yeniden işliyor ve uygarlığın yarattığı yapay cehennemleri yüzey üzerinde topluca görünür kılma çabasına girişiyorum."
Kemal Özen
DAHA AZ GÖSTER