Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Tülay İçöz’ün heykel pratiğini evren ve insanın var olma halleri üzerine kurulan düşünceler oluşturuyor ve sanatçı, ahşap heykellerinde varoluş sürecinin hareketliliğini ve tamamlanmamışlığını bize yansıtıyor. Evrenin döngüsü, oluşma ve tamamlanma çabası ile bizleri birbirimize bağlayan enerji dalgaları ve dünyanın sürekli dönme haline gö DEVAMIndermeler yapıyor. Dönen dünya ve geçen zaman içinde yayılan tüm dalgalar/frekanslar, kendi iç enerjilerini tüm varlıklara yaymaya çabalıyor.
Organik bir madde olan ahşap yontuldukça ortaya çıkan dalgalar, bir yandan çiçek gibi açılarak var olurken, diğer yandan da ne olacağı belli olmayan, varlıkla yokluk arasına sıkışmış ve geçişken bir akış içindeki bedenimizin kendisini yaratıyor. İnsan bedeninin iskelet yapısını yansılayan heykellerde somutlaşan bu dalgalar, aynı zamanda bedenimize hareketlilik sağlayan bir güce dönüşüyor. Fakat varoluş gücü ile bedensel enerjinin metaforu olarak ahşap üzerinde somutlaşan bu dalgalara rağmen, tinsel olanın gölgesi maddi dünyaya sızarak, geçicilik ve yok olma ihtimalini de hissedilir kılıyor.
Parçalarından bazıları statik, bazıları dinamik olan heykeller, varlığın ve yokluğun olasılıklarını içinde taşıyan döngüsel ya da rutin hareket olanaklarına sahipler. Öyle ki bu hareketler, Big Bang’den beri varoluşun dalgalarının, tensel ve tinsel enerjilerin görünür kılındığı somut varlıklar olarak sürekli deviniyorlar. DAHA AZ GÖSTER