PİLEVNELİ Mecidiyeköy, 10 Eylül – 27 Ekim 2019 tarihleri arasında Erdoğan Zümrütoğlu’nun son dönem işlerinden oluşan “Tuz Zamanı” isimli yeni sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
“Sonsuz ilham ve sonsuz keyif;
Hiç şüphe yok ki Erdoğan Zümrütoğlu, çağımız Türkiye sanatının zirvesinde yer almayı hak eden özel
DEVAMIbir sanatçı. Henüz 49 yaşında olan İstanbul’da yaşayan ve çalışan ressamın eserleri, sanatsal değerleriyle, Türkiye’deki yıpranmamış, özünü kaybetmemiş canlılık ve yaratıcılığı uluslararası alanda en yüksek seviyede temsil ediyor.
Konya doğumlu ressam, İzmir’deki üniversite eğitiminin ardından, her yönüyle Avrupa sanatını öğrenmek ve görsel yeteneklerini geliştirmek için Belçika ve Hollanda’ya gitti. Çarpıcı soyut ögelerle şekillendirdiği mimiksel figüratif resimleriyle, oldukça erken yaşlarda kendine özgü bir stil geliştirdi. Stilini oluşturan en önemli ögeler; resimlerindeki etkileyici derinlik, anlık olarak ortaya çıkan enerjik fırça darbeleri ve büyük boy tuvallerdeki yerleri için savaş veriyor gibi görünen motiflerdir. Bu motifler, genellikle çerçevenin içinden insanların üstüne atlayacakmış gibi görünen bedensel imgeler, portreler, iskeletler ve figürlerden oluşur. Resimlerin dev boyutu, inceleyeni hemen içine çekerek, onunla diyaloğu kaçınılmaz hale getirir. Ressam, aktarmak istediği vizyonunu, büyüleyici bir filmde olduğu gibi, güçlü dinamiklerle resmin içine büyük bir ustalıkla şoklamayı başarır.
Zümrütoğlu’nun resimlerine bakmak, her şeyin çok farklı yapı ve dinamiklerle yeniden şekil bulduğu başka bir dünyaya bakmak gibidir. Kişiye, pozitif duyguların içinde kaybolabileceği ve ilhamlarla yüklenebileceği bir kapı açar. Bütün bunları ancak ressamlıktaki ustalık sağlayabilir. Böyle güçlü bir ustalığı, çalışmalarıyla resim sanatına bakışı tamamen değiştiren Adrian Ghenie ya da Anselm Kiefer’den de hatırlamak mümkündür.
Gerçekten de Erdoğan Zümrütoğlu resimlerine, büyük bir duyarlılıkla pek çok ilhamın akmasını sağlar; Avrupa’nın felsefesini, müziğini ve aynı zamanda çocukluğundaki gezileri, karşılaşmaları, anıları... Bütün bu unsurlar, başka formlara dönüşerek yine aynı şekilde çekici ve gizemli olan resimlerinde gün yüzüne çıkar ve insanı hemen o etkileyici dünyasının içine alıverir.
Her ikisi de; hem eserin gücü hem de tuvalde cömertçe kullanılan alanlar sayesinde kendini özgürce gerçekleştirebilme fırsatı bulan imgeler, bu resimleri çok özel ve değerli kılar.
Zümrütoğlu, içinde aynı zamanda pek çok kişilik barındırıyor: Olağanüstü yetenekli bir ressam, kültürel ortamlarda etkileyici bir sohbet arkadaşı ve Türk kültürünün muhteşem elçisi. Gerçek bir değer ve gerçek bir şans...
Erdoğan Zümrütoğlu’nun, eserlerine yansıttığı muhteşem kaliteyle ve kendine özgü çizim tarzıyla en kısa zamanda uluslararası sanatçılar arenasında yerini alacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.”
Hans Irrek
DAHA AZ GÖSTER