Sergisinde Cumhuriyet tarihinin en önemli kurumlarından biri olan Sümerbank’ın toplumsal hayattaki rolü ve kumaşlarında kullanılan desenlerinden yola çıkan sanatçı, tekrarlanan imgelerden oluşan sahneleriyle kadınlık halleri ve toplumsal belleğe göndermeler yapıyor.
Günümüz modern dünyası ile geleneksel olanı, nostaljik ögeleri
DEVAMI bir arada görebileceğimiz çalışmalarıyla dünü ve bugünü birlikte sunan Gamze Taşdan, Mongeri Binası’ndaki yeni sergisinde uzun zamandır tarihini araştırdığı bir kurumun sosyal hayattaki yansımalarından ve ortak hafızamızdaki yerinden ilham aldığını söylüyor.
Cumhuriyet döneminde Atatürk tarafından düzenlenen istihdam politikaları ile yalnız ekonomik alanda değil, sosyal alanda da dünyada örnek alınacak bir yapı haline dönüşen Sümerbank’ın gerek çalışanlarına sağladığı sosyal imkanlar, gerek kadınların üretimin her alanında çalışmasına imkan veren demokratik yapısı gerekse sanat ve zanaatı birleştiren tasarımlarının orta sınıfın da “şık, güzel ve ucuz” giyinmesine olanak veren yönüyle dikkatini çektiğini belirten Taşdan, kolektif belleğimizde yer eden kumaş desenlerinin de tıpkı kurumun kendisi gibi değişen zamanın etkisinden nasibini aldığını vurguluyor.
Dünyada değişen moda akımları, ekonomik gelişmeler, popüler kültür gibi etkiler bu desenlerde yerini alırken 50’lerde çiçek desenleri, 60’larda puantiye ve çizgiler, 70’lerde hippi ve geometrik formlar ön plana çıkıyor, 80’lerde ise Özal politikaları doğrultusunda dışa açılan ekonomik gelişmelerin etkisi bu kumaşlara yüzyıllardır Doğu ile Batı arasında sıkışmış bir toplumun içinde yaşadığı çelişkilerin tezahürü olarak Noel baba, içki kokteyli, yat, lüks araba gibi somut nesnelerle yansıyor.
Gamze Taşdan’ın zaman ve mekândan arındırılmış, desen ve renk duygusunun ön planda olduğu resimleri bir yandan toplumun ortak hafızasında yer eden kavramsal okumalar sunarken bir yandan da desenlerin tekrar eden yapısı ve soyut biçimleriyle dekoratif ve geleneksel olana gönderme yapıyor.
Yeşilçam’da çok kullanılan çizgili erkek pijaması, hala varlığını koruyan basma elbise, siyah okul önlükleri, büyük çiçek desenli perdeler ortak belleğimizde yer eden ve sanatçıya ilham veren imajlardan bazıları. Sanatçının özellikle toplumsal cinsiyet kavramı üzerinden ele aldığı kadın figürleri, bu desenler arasında yerini alırken, sürekli tekrar eden ve bir türlü çözülemeyen günümüz kadın-erkek politikalarına dikkat çekiyor.
Ataerkil toplumların geleneksel öğretileri ve toplumsal cinsiyet normları yüzünden kadınların belli kalıplar içine yerleştirilmesini ironik bir dille eleştiren Taşdan’ın yapıtlarındaki birbirini tekrar eden imajlar bu sorunların yıllardır süregelmesini, kadınların geçmişte de günümüzde de aynı sorunları yaşamasını ve sonsuz bir döngü içerisinde yaşamaya devam edecek olmasını sorguluyor.
DAHA AZ GÖSTER