İstanbul’daki mevcut sanat kurumlarına ve kentsel çevrelerine dair çoklu bakış açılarını, yüksek kültür ve popüler kültür arasında hareket ederek bir araya getiren “Ters Yüz PƎRⱯ” sergisi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndaki iki resimden yola çıkıyor. Küresel kapitalist ilişkileri ve yerelleşmiş kültürel pratikler
DEVAMIi araştıran sergi, ayrıca mimarinin, kurumların kentsel çevreleriyle ilişkilerinde hem kurucu hem de açığa çıkarıcı bir rol oynayarak bu kurumların belirli bir yer ve zamanda nasıl aracılık ettiğini ve işlediğini inceliyor. Ters Yüz PƎRⱯ “Küreseller”, “Basamaklar” ve “Spekülasyonlar” başlıklı üç bölümden oluşuyor. “Küreseller” bölümünde, ışıklı tabelaların, havuzların, Guzmanya bitkisinin ve deterjan kokularının adaptasyonları küresel kenti bir harabe olarak taklit ve teşhir ederken, Pera Müzesi’nin Art Deco kafesinden ödünç alınan avize de kurumun cazibeli kırılganlığını vurguluyor. “Basamaklar”, dünyayı, ya da bu bağlamda Pera bölgesinin merdiven ve rampalarla dolu kompleks ve parçalı kentsel topografyasını temsil etmenin imkansızlığıyla oluşan travmayı ele alıyor. Bu basamaklar, özellikle Bauhaus modernizminin ve genel olarak Batılılaşmış bir modernitenin (doğrusal ilerleme kavramları, ulus-devlet, fiziksel ve metafiziksel sınırların katı siyaseti ile) yaygınlaştırdığı evrenselci biçim ve norm hayalini absürt hale getiriyor. “Spekülasyonlar” ise süregelen eşitsizlikleri ve şiddeti farklı bir şekilde harekete geçirerek gitgide soyutlaşan ve globalleşen küresel ekonomik, politik ve estetik spekülasyon ve değerlendirme süreçlerini yorumluyor. Yerel, kâr amacı gütmeyen sanat mekânlarına odaklanan ve kamusal programına kültür-sanat çalışanlarını ve ziyaretçileri de dahil eden sergi, alternatif değerler üzerine düşünüyor, değerlendirmeler yapıyor.
DAHA AZ GÖSTER