Sanatçı, merkezi kaygısı "yalnızlık" olan bir dizi yeni çalışmayı izleyicilerle buluşturacak.
Hiçbir şey beklendiği gibi gitmez, herkes başarısız olur ve insanlar hüsrana uğrarsa, yalnızlık bir mutluluktur. Gökhan Gökseven'in sergideki tabloları, yalnızlıktaki potansiyel güzelliğe bakıyor.
Sergi, Gökseven'in sanatsa
DEVAMIl dönüşümüne kapsamlı bir bakış sunuyor. Sergideki eserlerin tamamında, sanatçının kararlılığı açıkça görülür: Kopma anları, terk edişler, kırılma noktaları onu tetikler. Sanatçı, yara kabuklarını koparır ve eski yaraları açar. Gökseven'in niyeti, izleyicileri bu resimlerdeki düşüncelerini veya iç dünyasını keşfetmeye yönlendirmek değil, kendi başlarına bir yolculuğa çıkmalarını sağlamaktır. Bu resimler, insanların korkuları ve fantezileri için birer paratoner işlevi görür.
Sanatçı, yalnızlığı çok çeşitli bağlamlarda ele alır. Keskin bir anlatıdan ziyade şiirsel bir ritim yaratır. Resimlerinde, hırçın kedilere, öfkeli kasabalılara, çevrelerinden uzaklaşmış şişman ve yalnız adamlara rastlarsınız. Bazen insan ya da hayvanlardan ari bir manzara belirir. Melankolik atmosferler ile sevimli figürler. Merak, korku ve umut bir aradadır.
Mükemmel görünme baskısının her zamankinden daha büyük olduğu bir çağda, sanatçı garip olanı tasvir etmeyi tercih eder. Tuvalleri savunmasızlığın yalın gücünün nişanesidir. Ve hep birlikte, içinde yaşadığımız toplumsal düzene bir cevap üretirler.
DAHA AZ GÖSTER