Tek Bir Dağ Kadar Çok, Ağrı Dağı ve dağın izleyicileri üzerine bir araştırma projesi. Projenin odak noktası dağın yüzyıllar boyunca hikayeler, mitler, olaylar, ve dağın etrafında ile üzerinde yaşananlarla nasıl şekillendiği, tüm bunların dağın anıtlaşmasında ve kişileştirilmesinde nasıl katkıları olduğu.
Dağ farklı kültürlerde
DEVAMImuhtelif adlara sahip: Türkçede Ağrı Dağı; Kürtçede Ateşli Dağ anlamına gelen Çiyayê Agirî; Tevrat’da geçtiği üzere Nuh’un Gemisi’nin yattığı yer olan Ararat; Ermeni inanışına göre Nuh’un oğlu Hayk tarafından ilk Ermeni ulusunun kurulduğu yer olan Masis’e ithafen, Büyük Felaket ve kaybedilmiş vatanın sembolü olarak Ermenicede Masis.
Dağ, çeşitli adlarının etimolojik kökenlerinin yanı sıra, çok katmanlı anlamları, çelişkileri, özlemi, çatışmayı ve umudu da içinde barındırmakta. Kimlik inşası adına güçlü bir sembol; imgesi, kaybedilenler ve de asla kaybedilemeyecekler için duygusal bir hatırlatıcı olma görevini görüyor. Hem geçmiş hem de gelecek ile bağlantılı olarak da farklı tüketilebilir formlarda temsil ediliyor. Dağın imgesi resimlerde, anahtarlıklarda, logolarda ve pasaport damgalarında görülebilir.
Tek Bir Dağ Kadar Çok bir araştırma projesi olarak Ağrı Dağı’nın çağdaş ve tarihsel anlamlarını arşivleme denemesi. Bu denemede fotografik belgeleme, mülakatlar, edebi araştırma ve gözlem teknikleri kullanıldı. poşe’deki sergi ise bu projeyi bir adım ileri taşıma gayesi güdüyor. poşe, çeşitli konuşmalar ve bir okuma grubuyla izleyicilik, jeopolitik diskur, hayali coğrafyalar, anıtsal manzaralar ve fotoğraf aracılığıyla gördüğümüz coğrafya gibi temalar üzerine bir tartışma açmayı hedefliyor. Bu proje ilk olarak Ece Gökalp’in Berlin UdK’daki Art in Context bölümündeki yüksek lisans tezi olarak oluşturulmuştur, dolayısıyla Gökalp’in teorik araştırması planlanan etkinliklerin merkezindedir.
DAHA AZ GÖSTER