Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Sergi ismini 20. yüzyılın en beğenilen şairlerinden biri olan Sylvia Plath’ın “Two Sisters of Persphone” başlıklı şiirinden alıyor. Şiirde tasvir edilen iki kadın Sylvia Plath’ın hayat hikayesine, şairin içinde barındırdığı farklı kişiliklere, şiire ismini veren mitolojik karakter Persephone’un iki dünya arasındaki hayatına (Zeus ile Deme DEVAMIter’in kızı; yeraltına kaçırılmış ölüler ülkesi tanrıçası) referans veriyor. “Sisters of Persephone” iç dünyasında veya gerçek hayatta ikilem yaşayan kadınların hikayelerini yeniden yorumlamak ve empati kurmak için bir fırsat yaratıyor.
Anni Leppälä edebi referansları ve kişisel deneyimlerini bir araya getirirken, Nazif Topçuoğlu sanat tarihi, batı edebiyatı ve dini hikayelerle Türkiye’deki kadın algısına dair sorular ortaya atıyor.
Anni Leppälä’nın mekana özgü yerleştirmeleri, adeta zamanı donduran ve gerçekle hayal arasında gidip gelen fotoğraflardan oluşuyor. Leppälä’nın her eseri en sonunda artarda sıralanarak bir şiiri veya romanı oluşturan cümlelerin birer kelimesi gibi görülebiliyor.
19. yüzyılda sahnelenen “canlı tablolara” benzeyen alegorik görüntüler oluşturan Nazif Topçuoğlu’nun - kimi zaman geleneksel erkek rollerini kadınların oynadığı - kurguları ise eğitimli Türk kızlarının gerçek yaşam deneyimlerini yansıtıyor.
“Sisters of Persephone” seyirciyi bu fotoğraflarda ve gerçek hayatta karşımıza çıkan kadın tasvirlerinin ötesindeki hikayeleri okumaya davet ediyor. DAHA AZ GÖSTER