Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Sınır kavramını olanca genişliğiyle masaya yatırarak her biri ayrı birer sınır deneyimi olan sığınmacılar, insani yardım, kent, insanlar ve çocukluk izleğinde iç içe örülmüş enstalasyonlar ile kendi güçlü matematiğini kurar. Sergi; toplumun devamı için gerekli sınırların yanı sıra tek tek bireylerin düşünce sistemlerinin de sınırlardan ol DEVAMIuştuğunu düşündürür. Aynı zamanda, ülke, kent ya da kasaba sınırlarının yurttaşların içinde bulunduğu alanı; kamunun bireyin içinde yaşadıği alanı; evin ise bireyin özel hayatının sınırlarını çizdiğini vurgular. Önürmen bu sergisinde birçok beton heykelden oluşan çadır kent enstalasyonu kurar ve ardında sadece hayatını değil hatıralarını ve yaşanmışlıklarını da bırakıp ona geçici olarak kucak açan yeni bir toprağa kaçmak zorunda kalan sığınmacının insanlık durumunu sorgular.
Onun artık yuva, memleket, dil hasretiyle kendi imgelemine hapsolduğunun altını çizer. Bir diğer sınır deneyimine gönderme yaptığı başka bir işinde hazır yiyecek, yapı, yedek parça gibi tüketim nesnelerine ait kutu ve kapları kalıplayarak beton ile yeniden ürettir. Bu enstalasyonunda insani yardım kavramının kendi içinde taşıdığı acı kara mizahı izleyicinin yüzüne vurmaktan çekinmez. DAHA AZ GÖSTER