Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Sanatçı Neslihan Pala sanatseverleri şu sözlerle sergisine davet ediyor:
Özgür olduğumuz yegane alan düşüncelerimizdir. Hatta o kadar özgürdür ki, özgürlük alıp başını gider. Bazen de kontrolü sağlanamaz, bu defa da düşüncelerden özgür kalmak için çabalanır. Anksiyeteye dönüştüğünde deli gibi bir kaçış yolu aranır. İyi ki bir yol he DEVAMIr zaman vardır. Herkesin kendi yolu vardır.
Yıllar yıllar öncesinde irade ve kendimi tiye alma benim yöntemimdi.
Mizahın öz sorgulanmasındaki rolü, önemli olanı önemsiz duruma düşürmektir. Öz savunmada büyük bir rol oynar. Savunma ve saldırı ilginç bir biçimde mizahta birleşerek, rahatsız edici kompleks durumların karikatürize edilmesiyle sosyal ve psikolojik etkilerini zayıflatır.
Korku ve obsesyonu mizah yoluyla algılamak, yaratıcılığı ve üretim arzusunu körüklediği gibi özgürleştirici de oldu.
Gerçi her duygu kabullenmeyi ve sevilmeyi hak ediyor. Tiye alsak da orada işte. Var.
Erick Kaestner’in “Korku duymayanın hayal gücü yoktur” sözüne sıkı sıkı tutunasım var. Bu zincir reaksiyona sebep olan korkularıma da teşekkür borçluyum.
Biraz mizah, biraz alay ve biraz da saldırganlık gibi çağrışımlar, yaptığım çalışmalarda ara ara zaten vardı. Kişiselleşmiş olan bu serinin ana fikri, fobilerin, korkuların ve obsesyonların (larımın) mizah yoluyla, azıcık da dramatizasyonla afişe edilmesi.
Bazı ifadelerde saldırganlık sezilse de, son derece zararsızdırlar. Saldırganlıkla tezat oluşturan sükunet muhtemelen bulduğum iç huzurumdur. DAHA AZ GÖSTER