Şimdi zihninden neler geçiyor? Konuşulanları duyuyor mu? Konuşulanları mı duyuyor? Konuşulanlar arasından, konuşanların duymadıklarını seçiyor belki kim bilir, söylenmeyenleri duyuyor...
Sonra hep gürültü etmesi bundan. Sessiz kalp mi olur yaşayan? Fırlatıldıkları yerlerden hep uzağa düşenlerin can kıpırtılarını topladığı bir ç
DEVAMIukur mu kazmış kendi içine ne, her seferinde muhakkak önce oraya dalıyor, önce derinliklerle bir saklambaça tutuşuyor sanki de, ışığa, renklere sıra sonra geliyor. Zira oralarda fırlatılmışların fırtınası kopuyor, hâlâ, kırık dalgalı, kırık keskin çizgiler de zannımca görenine oralardan bakıyor.
Yaşayan bakış mı olur kırılmayan? Toparlanması ise bir dal kâğıda, kararınca mürekkebe kalıyor ki fırtına fısıldasın aslında her şey yerinde, her şey kararında sert zeminde iklimler yer değiştirmiyor.
Peki zihninden şimdi neler geçiyor? Senin mi, onun mu? Sorulanları, duyulanları da es geçebiliyor insan gözü çoğu zaman baktığına da kanıyor ya, neydi o bakışsız olan, göğsünde, dudağında bir kara?
Burada mıydı? Şimdi. Bilmem? Evet. Ama... Hayır. Yanında! Geçti. Demin, şimdi, bak orada! Arkanda!
Albina Ulutaşlı
DAHA AZ GÖSTER