Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Nevin Aladağ'ın "Sahne" başlıklı sergisi, Arter'in üçüncü katını bir serbest performans alanına dönüştürdü. Sanatçının çeşitli renklerde yapay saç kullanarak ürettiği ve her birini farklı bir sahne gibi tasarladığı birimler, hem sahne perdesi boyutlarına büyütülmüş saç modellerine, hem de saçtan yapılmış perdelere benziyordu. Aladağ, mekâ DEVAMInın kendi ölçeğinden yola çıkarak her birini yaklaşık üç metre uzunluğunda ürettiği bu birimlere, yapay saç kataloglarındaki numune adlarına benzer "Sahne I, Camgöbeği" gibi isimler verdi.
Her ne kadar isimler doğrudan cinsiyetle ilgili ipuçları taşımasa da, uzun ve şekil verilmiş saçların ancak bir kadına ait olabileceği yönündeki yaygın varsayım, bu "Sahne"lerin belli yaş ve tarzlarda kadın karakterlermiş gibi algılanmalarına yol açabilir. Öte yandan, kullanılan malzemenin yapaylığı, izleyicinin model ve renkler üzerinden yapabileceği çıkarımlara da gölge düşürür. İzleyici, bu serbest performans alanında isterse izleyen olma konumunu seçebiliyordu ya da bir adım öteye geçip izlenen olmayı tercih edebiliyordu ve kendine yakın bulduğu bir karakter/sahne'nin oyuncusuna dönüşebiliyordu.
"Sahne"yi tek başına heykel, yerleştirme ya da performans olarak tanımlamak zor. Adıyla bir performans sahnesini ya da sahnelemeyi hatırlatan bu iş, malzemesi ve formu aracılığıyla kimliğin cinsiyet boyutuna da gönderme yapıyordu. Nevin Aladağ izleyiciye, cinsiyetin performatif yönleri üzerine düşünebileceği ve isterse sahneye çıkıp performansını gerçekleştirebileceği serbest bir alan açmayı amaçlıyordu. DAHA AZ GÖSTER