Günümüzde hala devam eden kadın bedeni üzerindeki baskılar, kadınlığı tek bir form içerisine sıkıştırmaya çalışıyor. Kadın ve erkek geçmişe oranla biraz daha bilinçli bir seviyeye gelmiş olsa da medya ve kitle iletişim araçlarıyla kadın algısı dar bir alanda, öz değerlerinden uzakta konumlanıyor. Toplumların ve kitle iletişim araçlarının
DEVAMIdayatmalarından dolayı, kadınlar sahip oldukları güzellikleri göremeyerek, bambaşka biri olma çabası içine giriyor ve sahip oldukları güzel değerleri kaybediyorlar. Böylelikle birbirine benzeyen, hiçbir ayırt edici özelliği olmayan, tek tip modellere dönüşüyorlar.

Çiftçi, tam da bu noktada yaşadığı farkındalığı tuvallerine aktarıyor. Güzellik algısının hayatımızın ciddi bir bölümünü işgal ettiğini söylüyor. ”Sağlığın ikinci planda olduğu, yüzeysel güzelliğe doğru giden müdahaleler de bunun en büyük kanıtıdır.” diyor. “Kusursuz ve şehvetli kadın figürlerinin hayatımızın her anında gözümüze sokulmasından, bu denli bir teşhir ürünü haline gelmemizden kimse rahatsız olmuyor mu” diye soran genç sanatçı, kadınların aynı kalıplar içinde var edilmeye çalışıldığı güzellik kavramını ele alarak yeni bir bakış açısı ile sunuyor.

Çiftçi kendisi ile yüzleşmesi sonucu ortaya çıkan tekniğiyle “Rutubet” adlı serisini oluşturuyor. Rutubet kelimesi, kuşkusuz ki Çiftçi’nin yapıtlarına bakıldığında yadırganmayacak bir tanım oluyor. Yarım bıraktığı ve deforme ettiği portreleriyle rutubet havasını bizlere solutarak bambaşka bir güzellik algısını bize sunuyor.
DAHA AZ GÖSTER