KOVID-19 salgını nedeniyle bir süredir ziyarete kapalı olan Anna Laudel, çağdaş minyatür sanatçısı Mehmet Sinan Kuran’ın “Posthumous” başlıklı kişisel sergisiyle kapılarını yeniden ziyarete açıyor.
Sanatçının farklı davranmamız ve düşünmemiz gerektiği fikrinden yola çıkarak tasarladığı “Posthumous” sergisi, “birliktelik”
DEVAMIkavramı etrafında şekilleniyor. Sergiye adını veren Latince kelime posthumous “öldükten sonra gerçekleşen” anlamına geliyor ve bununla Kuran ziyaretçilere, hala hayattayken birlikte olmayı, eskisinden daha duyarlı olmayı ve yeni şeyler öğrenmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
Bir yandan dünya solarken, kaynaklar yavaş yavaş tükenirken, birlikte ve bir olmanın öneminin altını çizen Kuran, aklın olanaklarını, objeler ve kişiler arasında bağlantılarını ve imgenin sınırlarını derinleştiriyor. Bu anlayışla son yıllarda gençlerle birlikte ticari kaygı gütmeden çalışmalar yapan Kuran, onlarla birlikte üretiyor, çoğaltıyor ve kolektif bilinci yaymanın yollarını arıyor.
Galerinin üç katında yer alacak “Posthumous”, üç evreden oluşuyor; Deve, Aslan, Çocuk. Masum çocukların alanı olan üçüncü evreden dünyaya seslenen Kuran, iyi ve kötü ayrımı olmadan, sadece olumlu ya da olumsuz olana odaklanmadan birlikte olabilmenin öneminin altını çiziyor.
Yeni ve yakın dönem işlerinin yer aldığı bu sergiyle sanatçı, hayattayken aşina olmadığımız renkleri görmeye, duyamadığımız sesleri duymaya ve duyularımızı fark etmeye davet ediyor. Resim, heykel, enstalasyon, tekstil, neon, ahşap ve seramik gibi farklı disiplinlerden işlerin ve aynı zamanda ziyaretçilerin katılımı ile birlikte renklendirilecek, dönüştürülecek bir duvar resminin yer aldığı “Posthumous” sergisi, sanatseverleri içsel bir yolculuğa çıkarmayı hedefliyor.
DAHA AZ GÖSTER