Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kuruluş yıllarında, fotoğraflarıyla genç cumhuriyetin ve Türk insanının dünyaya tanıtılmasında en büyük görevi üstlenen Othmar Pferschy'nin "Cumhuriyet'in Işığında: Othmar Pferschy Fotoğrafları" başlıklı fotoğraf sergisi 1 Şubat'ta İstanbul Modern'de açılıyor. Fortis'in katkılarıyla gerçekleşen İstanbul Modern
DEVAMIFotoğraf Galerisi'ndeki sergide sanatçının 160 yapıtı yer alacak ve sergi 21 Mayıs 2006 tarihine dek sürecek.
Serginin açılışına katılacak olan Avusturyalı fotoğrafçının kızı Astrid von Schell, Othmar Pferschy'nin eşsiz arşivini geçen yıl İstanbul Modern Sanatlar Müzesi Fotoğraf Arşivi'ne bağışlamıştı. Babasının anısını yaşatmak ve onu genç kuşaklara tanıtmak isteyen Astrid von Schell, ülkemizin görsel tarihi sayılacak 1714 adet negatif ve 1293 adet basılmış fotoğrafı İstanbul Modern Sanatlar Müzesi Fotoğraf Bölümü Küratörü Engin Özendes'e teslim etti.
Belge fotoğrafının Cumhuriyet dönemindeki en önemli ilk temsilcilerinden olan Othmar Pferschy (1898-1984), ülkemizi dolaşarak binlerce fotoğraf çekti.
Genç Türkiye'nin gelişen ve yenileşen yüzünü tüm dünyaya tanıtmak için Matbuat Umum Müdürlüğü'nün (Basın Yayın Genel Müdürlüğü) başına getirilen Vedat Nedim Tör'ün önerisiyle, Pferschy "Kemalist Türkiye'nin uzman fotoğrafçısı" olarak 1935'ten 1940 yılına kadar Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüğü'nde çalıştı.
Othmar Pferschy, tekniği ve olağanüstü kompozisyon anlayışıyla, fotoğrafa bakmayı ve görmeyi öğreterek kendinden sonra gelecek belge fotoğrafçılarına bir öğretmen oldu.
Othmar Pferschy'nin fotoğrafları, yeni dönemi dünyaya göstermek amacıyla hazırlanan ve baskısı Münih'te Türkçe, Fransızca, İngilizce, Almanca açıklamalarla yapılan "Fotoğrafla Türkiye" adlı albümde (1936), "La Turquie Kemaliste" dergilerinde, pullarda, kartpostallarda, kağıt paralarda, kitaplarda, broşürlerde, takvimlerde ve pek çok tanıtıcı yayında kullanıldı. "Fotoğraflarla Türkiye", "Turistik Türkiye" adlı sergiler, Bükreş, Belgrad, Atina ve Montreux'da açıldı. Bu kentlerde, yabancı dillerde hazırlanan yayınlar dağıtıldı.
"Genç Türkiye'nin bir çeşit gözü olan" Othmar Pferschy, yıllarca kent ve mimari fotoğraflarında; devasa binaları, modern fabrikaları, okulları, üniversiteleri, sağlık kuruluşlarını, sokakları, caddeleri, stadyumları, parkları, meydanları görkemli biçimde görüntüledi. İnsan ve yaşama ilişkin fotoğraflarında ise 19 Mayıs törenlerini, mutlu köylüleri, köylü çocukları, işçileri, ata binenleri, tenis oynayanları, eskrim yapanları, laboratuvarda çalışanları, daktilo yazanları, piyano çalanları vb. büyük bir titizlikle saptanmış anlarda, kusursuz bir teknik ve geometrik düzenle, mükemmel bir estetikle yansıttı.
Türkiye'de kırk üç yıl yaşayan ve modern manzara fotoğrafçılığını başlatarak, insan ve doğa ilişkileri, kentlerin değişen ve çağdaşlaşan yüzü gibi, özellikle yalnız güzeli araştırma ve saptama sorumluluğunun en güzel örneklerini veren Othmar Pferschy'nin, çıkarılan yasa nedeniyle Anadolu'da fotoğraf çekmesi yasaklandı ve Türk vatandaşlığına geçmesi kabul edilmedi.
1955 yılında meslektaşlarından aldığı tehdit mektubuna yazdığı yanıtta, bundan çok yaralandığını belirterek, her zaman Türkiye'ye yararlı olmayı amaçladığını vurgulamıştı:
"Sağlığımı göz önünde bulundurmaksızın çalıştım ve Anadolu yolculuklarımda çoğu kez hayatım üzerine kumar oynayıp kendimi felaketle sonuçlanacak derecede yordum ve aylar boyunca çelik gibi bir iradeyle günün ilk ışıklarıyla birlikte çalışmaya başladım, yanımda iyi resimler getirebilmek için şiddetli sıcaklarda günde 80-100 kere statifi kurduğum oldu. Üstelik haftalar boyu her gün, çoğu kez de Anadolu'nun kötü yollarında arabayla 300-400 kilometre yaparak, öyle ki sonunda sırtımda devasa bir cerahat toplanması oluştu ve İzmir'de ameliyat olmak zorunda kaldım. Çoğu kez hasta hasta ve ateşim varken çalıştım. Bunu da hesaba katın, benim gibi bir adamı incitme hakkını o zaman elde edersiniz. Hükümetin iyi para ödediği doğrudur; ama bu işin parayla ölçülecek yanı da yoktur ve sadece yararlı bir insan olma idealizmi ve bilinciyle yapılabilir."
DAHA AZ GÖSTER