Yapay zeka, dijital benlikler, karşı konulamayan sosyal medya, avatarlar, hızla çoğalıp, sürekli akan görüntüler… Biz kimiz? Yarattığımız sanal benliklerimiz kadar mı var olabiliyoruz yoksa bu dijital kimliklerimiz seslerimizi daha mı özgür kılıyor?

Sanal dünya ile çağdaş sanat arasındaki o gri alanı dijital sanatın yenilikçi y
DEVAMIöntemleriyle ele alan sergi yerli, yabancı otuz sanatçının farklı ifade biçimlerinden bir seçki sunarak, seyirciye “Standardın dışında, farklı düşünün” diyor. Her ‘gürültü’ içinde bir yansımamız vardır.

Sergi serisinin de esin kaynağı olan aynı başlıklı kitabı “Noise Water Meat” de Douglas Kahn, sanatın çeşitli mecralarında kullanılan “ses” i ele alarak, post-modern toplumun incelemesini sanat tarihinin merkezine koyarak yaptığını belirtir.
Bu sergi serisi de, benzer bir yöntem ile, bu sefer kendi coğrafyası ve çağdaş kültürün sesini inceleyerek/temsil ederek, incelemeyi/inceletmeyi amaçlıyor.
Özgün ve farklı bir program sunmak amaçlı tasarlanan – Noise Water Meat sergi serisi, yeni nesil sanatçıların sesini duyurması ve sunmasında yardımcı olmayı hedefliyor.
DAHA AZ GÖSTER