“Minerve, Apollon’a vergi olan flüt yarışında mağlubiyete uğrayan Satyre-Marsyas’a Latone’un oğlu tarafından tatbik edilen mücazatı anlattı. Zavallı Satyre:
-Niçin beni parçalıyorsunuz? Diye haykırıyordu. Ah cesaretimden o kadar nadimim ki flüt bana bu kadar pahalıya mı mal olacaktı?
O böylece şikayet ederken vücudunu örten deri
DEVAMI çıkarıldı ve her yanı baştan aşağı bir yaradan ibaret kaldı. Kan her tarafından akıyordu. Damarları meydandaydı ve onların titreyişlerini görmek kabildi. Artık onları deri örtemiyordu. Hareket eden bağırsaklarını ve şeffaf elyafını saymak mümkündü. Sahralar ve ormanlar ilahları olan Faune’ler kardeşleri Satyre’ler Olympus ve Nymphes’ler hep birden ağlıyorlar; dağlardan uzun tüylü koyunları ve inek sürülerini otlatanlar da bu mateme iştirak ediyorlardı. Toprak bu yaşları suya tahvil ettikten sonra tekrar yeryüzüne çıkardı ve bu sulardan bir nehir teşkil etti. Marsyas ismini taşıyan bu nehir dik bir sırttan denize iner ve berraklıkta bütün Phrygie nehirlerinden üstündür.”
Ovid, Değişişler. Çeviren: Salih Zeki Aktay, Dün ve Yarın Tercüme Külliyatı, 1935.
Galerist 18 Nisan – 25 Mayıs 2019 tarihleri arasında Marsyas sergisine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyar. Sanatçılar Arda Asena ve Mia Dudek, sergiye ismini veren Yunan mitolojik hikayesi Marsyas’ı konu alırlar.
Mit
Hikaye, günümüzde Anadolu’da yer alan Frikya’da yaşayan, satir Marsyas’ın kibrini ve korkunç kaderini anlatır. Flüt çalmakta yetenekli olan Marsyas, müzik tanrısı Apollo’yu hesapsızca bir düelloya davet eder. Kimin daha iyi bir müzisyen olduğunu gösterecek olan bu düelloda kaybeden kazananın seçtiği cezaya boyun eğecektir. Apollo, hile yapıp, ilahi sesiyle lirinin müziğine eşlik ettiğinde kazanır. Bir tanrıya meydan okumasının intikamı olarak Apollo, Marsyas’ın derisini soyup yakındaki çam ağacına çiviler. Marsyas’ın yasını tutan canlıların, nimf, tanrı ve tanrıçaların gözyaşları toprağa düşer, birbirine karışıp günümüz Büyük Menderes nehrinin kaynağı olurlar.
Bu tuhaf ve vahşi hikaye, Klasik, özellikle Roman kültürünün mihenktaşı haline gelir. Popülistler için Marsyas; hürriyet, ifade özgürlüğü, ve doğruyu söyleme hakkı için mitik bir şehit figürü olur. Otoriteryenler içinse kaderi; kaos ve kargaşa güçleri için bir uyarıdır.
Sergi
Sergi, Marsyas’ın hikayesine cevaben yaratılmış iki güçlü grup işi bir dialog oluşturarak biraraya getirir.
DAHA AZ GÖSTER