"Magnum Fotoğrafları ile Türkiye" sergisi kapsamında İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi’nde yer alan "Magnum’un 60 Yılı" bölümünde, ajansın kuruluşundan bugüne uzanan bir seçki sunuluyor. Bu bölümde, olaylar, alıntılar ve dünya fotoğraf tarihinin kilometre taşı olmuş 65 fotoğrafın yanı sıra Magnum’un 69 özgün yayını sergileniyor.
DEVAMI
Sergide 60 yıl boyunca Robert Capa, David Seymour, Henri Cartier-Bresson, Werner Bischof, Erich Lessing, Elliot Erwitt, Eve Arnold, Burt Glinn, Ian Berry, Marc Riboud, Rene Burri, Joseph Koudelka ve Eli Reed gibi ünlü fotoğrafçıların tarihe tanıklık eden, simgeleşmiş çalışmalarından örnekler sergileniyor.
Ayrıca Magnum yayınlarından Philip Halsman "Jump" (Sıçrama), Henri Cartier-Bresson The Decisive Moment (Karar Anı) ve Les Européens (Avrupalılar), Ian Berry Living Apart (Ayrı Yaşamak) ve The English (İngilizler), René Burri Die Deutschen (Almanlar), Dennis Stock Jazz Street (Caz Sokağı), Bruno Barbey Les Italiens (İtalyanlar), Sergio Larrain Valparaiso, Paul Fusco RFK – Funeral Train (RFK – Cenaze Treni), Leonard Freed Black in White America (Beyaz Amerika’da Siyahlar), Bruce Davidson, East 100th Street (Doğu 100. Cadde) Philip Jones Griffiths Vietnam Inc. (Vietnam A.Ş.,) Costa Manos A Greek Portfolio (Yunan Portfolyosu), Josef Koudelka Gypsies (Çingeneler), Herbert List Portraits (Portreler), Gilles Peress Télex Iran (İran Teleksi), Leonard Freed Police Work (Polis İşi), Raymond Depardon Pages de Libé (Libération’dan sayfalar), Bruno Barbey Pologne (Polonya), Bruce Davidson Subway (Metro), Alex Webb, Hot Light/Half Made Worlds (Sıcak Işık/Yarım Dünyalar), In Our Time: the World as Seen by Magnum Photographers (Çağımızda: Magnum Fotoğrafçılarının Gözüyle Dünya), Eli Reed Black in America (Amerika’daki Siyahlar), Martin Parr "Common Sense" (Sağduyu), James Nachtwey Inferno, New York September 11 by Magnum Photographers (Magnum Fotoğrafçılarının Gözünden New York 11 Eylül) gibi kitaplara yer veriliyor.
BRESSON, CAPA, RODGER VE SEYMOUR KURDU
Magnum Photos, 1947 yılında, 2. Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan belirsizlik ortamı içinde dört önemli fotoğrafçı tarafından kuruldu. Bu fotoğrafçılar, Henri Cartier-Bresson, Robert Capa, George Rodger ve David Seymour, savaştan doğrudan etkilenmiş isimlerdir. Robert Capa, savaş yüzünden ülkesini terk etmiş (Önce siyasi sebeplerden Macaristan’ı ardından savaş yüzünden Fransa’yı), Henri Cartier-Bresson Almanlara esir düşmüş, George Rodger Pasifik’te Japonlardan kaçmak için binlerce kilometre yürümüş, David "Chim" Seymour ise bir Yahudi olarak sürekli saklanmak zorunda kalmış ve toplama kamplarında ailesini kaybetmişti. Savaşın psikolojik yıkımı içerisindeki Capa ve Seymour öncülüğünde kurulan ajans, kısa zamanda dünyanın en önemli ajanslarından biri haline geldi.
Magnum Photos’un kuruluş amaçlarının başında, dünyayı sarsan olaylara tanıklık etmek ve genel toplumsal tutumu kışkırtmakta fotoğrafın büyük gücünü kanıtlamak düşüncesi ve isteği yer alıyor.
Bir diğer amaç da, röportajların tercihi, süresi, fotoğrafların seçimi, negatiflerin özgülüğü, copyright’ın ustalığı ve dağıtımın kontrolü gibi fotoğrafçının üzerinde baskı oluşturduğunu düşündükleri birtakım kurallar, yaptırımlar, zorunluluklarla başa çıkabilmektir. Bu enerjiden baştan çıkan ve aynı etiği paylaşan başka fotoğrafçılar da onlara katılır. Bu şekilde yaratıcı topluluklarının en saygın, itibarlı ve en orijinallerinden birine hayat verirler.
Tüm cephelere, tüm kıtalara yayılmış bakışları dönemin iz bırakan olaylarında karşımıza çıkar. Devrimlere baş kaldırışlar gibi olayların yanı sıra günlük hayattan ve sanat dünyasından kişilere dair görüntüler de vardır. Belleğimizde yer eden ve uluslararası basında genişçe yer alan ikonlar da yarattılar. Aynı anda hem tanık, hem de sanatçıdırlar. Aykırılıkları ve basın dünyasına, modern sanata özgü kuralları aşarak bu çifte kimliği üstlerine alırlar.
Henri Cartier-Bresson’un karar anından Raymond Depardon’nun kırılgan anına, Gilles Peress’in belgesel arkeolojisinden Lise Sarfati’nin iç mekânlarına, Josef Koudelka’nın inşa edilmiş şiirlerinden Martin Parr’ın tüketimsel klişelerine kadar kanıtlanan benzersiz vizyonları, kitap serileriyle, sergilerle ve gençlerin onlardan ilham almasıyla kesinleşir.
DAHA AZ GÖSTER