“Koku ve Şehir” sergisi, ziyaretçileri bir zamanlar Anadolu topraklarında yaşamış medeniyetlerin tarihsel koku dünyasını keşfetmeye davet ediyor. Kahve, nane ve kolonya gibi günümüzün hakim kokularından pek çok örneğin yanı sıra geçmiş dönemlerin esintilerini taşıyan safran, buhur ve amber gibi birçok kokunun da aralarında yer aldığı 50’y
DEVAMIi aşkın koku, 8 Haziran tarihine kadar ANAMED’de sergilenecek.
Serginin küratörlüğünü Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Araştırma Görevlisi Lauren Nicole Davis, tasarımını ise PATTU (Cem Kozar, Işıl Ünal) üstlendi. Sergide yer alan kokular ise MG Gülçiçek International Fragrance Company tarafından hazırlandı. Farklı kültürlerin tören ve geleneklerine ait kokuları ele alan sergi, antik dönemden günümüze kadar olan sürede Anadolu’da öne çıkan kokuların yanı sıra Bizans döneminden itibaren İstanbul’un kokularını da ziyaretçilerle buluşturuyor.
Proje için özel olarak geliştirilen mekanik düzeneklerle kokuların deneyimleneceği serginin farklı bölümlerinde, tarihte kullanılan güzel kokuların yanı sıra itici olan kokular da yer alıyor. Serginin ilk bölümünde, “Kokuları nasıl algılarız?”, “Bir kokuyu iyi ya da kötü yapan nedir?” ve “Kaç farklı kokuyu algılayabiliriz?”, “Tat, koku ve bellek arasında nasıl bir bağlantı vardır?” gibi soruların yanıtları videolarla anlatılıyor.
İkinci bölümde Hitit, Antik Yunan ve Roma Uygarlığının yanı sıra Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kentlerindeki kokularla buluşan ziyaretçilerin bu eşsiz yolculuğu günümüze kadar uzanıyor. Kurukahveci Mehmet Efendi, Atelier Rebul ve Gülsha’nın katkılarıyla Osmanlı’dan günümüze gelen geleneksel kokuların nasıl üretildiği ve saklandığı anlatılırken, özel koleksiyonlardan seçilen objeler, parfüm ve kolonya şişeleri de sergileniyor.
Serginin son bölümde ise ziyaretçiler kişisel deneyimlerini yaşayabilecekleri bir alana ulaşıyor. Bu bölümde koku testiyle karşılaşan ziyaretçiler, sergi boyunca edindikleri deneyimi “kör test uygulama alanında” bilgilerini sınama fırsatı buluyor.
DAHA AZ GÖSTER