Aslında başından beri hissettiğim; ama zamanla kelimelere de yansıtabildiğim duyguların, benden bağımsızlaşarak görücüyle buluşması ve yerel/evrensel akrabalığın içinde yer alması en temel amacım elbette. “Dokuz” adlı sergiden sonra ikinci kişisel buluşmamız olan “Kadın”’da da, duygularımın bir kısmını yine figuratif ifade ed
DEVAMIerken, bazılarını da soyutlaştırarak izleyiciyle buluşturmayı, karşılıklı emeği önemsemeye devam ediyorum.
Başlangıçta, spesifik bir amaçla; daha sert koşullar, feodal baskılar altında hayatını sürdürmek zorunda kalan kadınlara adamak istediğim bir sergiydi bu; ama, sergi zamanı yaklaştıkça geniş tutmaya karar verdim. Birkaç önemli nedenden biri, yaptığım çalışmaların bir kısmının başlangıç temasından özgür şekillenmesidir. Asıl gerekçe, geniş kapsamlı bir başlığı daha doğru hissetmemdir. Bütün alanlarında; yine hayatın kendisiyle dengelenmiş bir kadın sesine, yüreğine, şefkatine ihtiyaç duyduğumuz gibi; karar, strateji mevkileri ve üretimde de duyulan ihtiyaç kaçınılmaz bir gerçektir.
Heykeltraş olmanın aslında epeyce uğraşıyı, teknik ve içerikle ilgili birçok çabayı içinde barındırdığını bana gösteren, teşekkürlerimin yetersiz kalacağı çok değerli insanlar var hayatımda. Malzemeyi seçerken, yapım sürecinde de dengeleri doğru kurmanın mühendislik bilmek gerekliliğini öğreten ve başından beri desteğini esirgemeyen hocam Yunus Tonkuş’a; heykelin düşünceyle ilişkisini kurmakta edebiyatın ve şiirin ne kadar önemli olduğunu gösterdiği ve her daim yanımda olduğu için hayat arkadaşım Mehmet’e; şekillenmeye başladığında ortaya çıkan duyguya destek olup, moral veren dostlarıma ve biricik oğluma teşekkür ederim.
DAHA AZ GÖSTER