Sanatçıların yapıtlarının tınılarıyla algılanabilmesi, rüya dünyasına girebilmek ve seyredenlerin belleklerinde yer edebilmek için yapılan müzik, ışık ve görsel katkılar farklı bir sanatsal deneyim yaşatıyor .“Indreams” sergisi Sandra Çavdar’ın ve Koray Ariş’in eserlerini bir araya getirerek mekan düzenlemesi, ışıklandırma ve betimleyici
DEVAMIses dokusu ile sanatın sihrini algılama noktasını sürdürebilir kalıcı bir düşe dönüştürüyor. Sergi yaptığı tüm duyulara hitap eden düzenlemeler ile ziyaretçilerinin duygularla yüklü belleklerinin hafifliğin uçarılığına dönüşeceği, batılın karanlığından ve objelerin dünyasına teslimiyetten bu
hafiflikte uzaklaşacakları iddiasında. Sandra Çavdar’ın yapıtları soyut bir esintiyle başlamış. İşlerinin kendi kendilerinden başka beyan edeceği bir şeyi olmadığını düşünen sanatçının çalışmalarındaki boşluk, içinden uçarı varoluşların büyük bir gürültüyle fırlayacağı bir alem gibi sezinleniyor. Bu alem sergide diğer tüm duyusal etkilerin katkılarıyla kendini
hissettiriyor ve rastlantısal öğelerle karşımıza çıkıyor. Prospero’nun tiradındaki “rüyaların mayası”, bellekte
kalıcı olarak hafifliğini hissettiriyor. Usta Koray Ariş’in yapıtları ise hareketlenmeye çağırıyor tüm ziyaretçileri. Sanatçılar düşsel bir anı yakalayarak onu kaydetmemizi amaçlıyorlar. Türkiye’de bir ilk olan “Indreams” sergisini ziyaret edecekler, çok daha somut ve kendi gözleriyle deneyimleyerek sanatsal bakış açılarına farklı bir boyut kazandıracaklar. Bu sergi aynı zamanda kolektif bir heyecanla gerçekleştirilen, iyileştiren “şeylerin” yapılma, keşfedilme, öğrenilme sürecinin de paylaşılma
arzusudur.
DAHA AZ GÖSTER