"Bütün dünyayı yabancı bir diyar" olarak görmek yaratıcı düşünceyi mümkün kılabilir mi? Coğrafya, toprak, yer, kent, mahalle, ev ve uzamsal aidiyeti tarif edebilecek her türlü tanım bugünün anlam dünyasında hala mümkün olabilir mi? Fiziksel yıkımdan insanlığın tahribatına varan bir zincirde, kolektif bilincin ve ortak kültürün ifadesi ola
DEVAMIrak yaratıcı eylem, tahribat ve yıkımın geride bıraktıklarına mesken olabilir mi?
"İmkansız Uzam" başlıklı sergi de bu sorular etrafında bir araya gelen Deniz Aktaş, İhsan Oturmak ve Hasan Pehlevan'ın yer, aidiyet, yıkım, inşa, kent ve hafıza kavramları çerçevesinde ortaya çıkan üretimlerini 23 Mart - 5 Mayıs tarihleri arasında Kasa Galeri'de bir araya getiriyor.
Deniz Aktaş'ın yersiz yurtsuz mekanları, bizi gerçekliğin trajedisine sokmaksızın tekinsiz, sessiz ama bir o kadarda dehşetli manzaralar içerisine sürüklüyor. İhsan Oturmak'ın Çatalhöyük'ten referans alan yeni kent manzaraları, birarada yaşamın ütopik hayalini ve düşlerimizi prova edebilme mekanı sağlıyor. Hasan Pehlevan'ın yok olmakta olan mekanlara uyguladığı geçici müdahaleri, kentsel tahribatın sosyal katmanlar arasındaki uçurumu nasıl daha fazla görünür kıldığına işaret eden uzamlar olarak işliyor. "İmkansız Uzam", yersiz yurtsuz, yerli yersiz ve imkansız mekanlara işaret ediyor. Belki de tüm bu zaman-mekan, yer, aidiyet, inşa ve hafıza katmanları arasındaki eylemlilik artık yıkımımızı daha iyi düzenliyor olmak dışında ne yapacağımızla ilgili olmalıdır.
DAHA AZ GÖSTER