Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Sanatçı bu kez mekana özgü yaptığı yerleştirme ile galeri mekanının atmosferini dönüştürüyor. Son yıllarda mekan içinde yaratma ve inşa etme konularına odaklanan sanatçının oluşturduğu mimari yerleştirmesinde işlerinde yaygın olan minimal ve geometrik estetiğin izleri görülüyor. Kendisini bir inşa etme tutkunu ve otodidakt bir mühendis ol DEVAMIarak tanımlayan Berg, yarattığı bu mekanda önceden ürettiği bronz heykelleri farklı bir kurguda sergiliyor. Sanatçının 2009 ve 2012 tarihli diptik ve triptik olarak ürettiği bronz levha heykelleri, kimi zaman bu mekanın içinde birer pencere veya kapı gibi konumlanarak inşa edilen mekanı tanıdık bir hale getiriyor.
Sanatçının işlerinde onun malzemeye dair olan merakı ve malzemenin potansiyelini keşfetme duygusu öne çıkar. Yarattığı çizim ve motifleri farklı malzemeler ile üretirken, malzemeler arasındaki geçiş sürecinde eserlerin kazandığı özellikleri vurgular. Guaş boya ile yaptığı çizimleri dokuma kilimlere, mürekkep ile yaptığı jestüel lekeleri ve kaligrafik motifleri metal heykellere dönüştürmek sanatçının pratiğinin önemli bir parçasıdır.
10 yılı aşkın bir süredir İstanbul’da yaşayan Mike Berg, Türkiye’de yaşadığı yıllar boyunca, doğu kültürünün naratif olmayan, soyut ifade gücünden etkilenmiştir. Bu kültürün gelenek ve zanaat ile olan ilişkisinden ilham alarak, kendi yarattığı formları içinde yaşadığı kültür ile sentezler. Birçok zanaat ustasıyla çalışan sanatçı, son derece modernist formları, zanaatın biricikliği ve emek odaklı becerisi ile buluşturur.
İşlerinin anlamını açıklama kaygısı taşımayan sanatçı, işlerinin kesin bir anlam ifade etmemesinin sınırsız olanaklar sunduğunu savunur. Eserlerine bir anlam yüklemenin en iyi seyirci tarafından yapılabileceğine inanan sanatçı, İkna adını verdiği sergisinde açıklamak ve tarif etmek yerine, seyirciyi görsellik ile ikna etmeyi tercih eder. DAHA AZ GÖSTER