Performans Hakkında

“Ört, doldur, göm aşk ne?”, aşk ve teselli üzerine inşa edilen bir çay içme rituelidir. Ritüelde katılımcılar çeşitli bitkilerin özel olarak kurutulup karıştırılması ile oluşturulan “ordo amoris” çayını içip aşk üzerine bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta her bir katılımcının karşısında oturan performans san
DEVAMIatçısı ile 13 dakikası vardır. 13 dakika sonunda her bir katılımcı aşk”ı içeren bir kelime, bir imge veya herhangi bir şey ile kendi aşk mektuplarını oluşturur. Bu mektuplar sergi boyunca performansın bir parçası olarak sergilenecektir.
Performansa katılım 7 kişi ile sınırlandırılmıştır.
*Ordo Amoris, meyan kökü, papatya, sığır dili ve anason bitkilerinin çeşitli oranlarda karıştırılmasından oluşan bir bitki çayıdır. Karışım sanatçının aile tarifidir. İsmini Aziz Augustine’nin erdemin kısa ve gerçek tanımı diye tanımladığı “aşkın düzeni” kavramından almaktadır.

İç Ses

“Sevgide olduğu gibi okyanusta da kitaplara uymaktansa sezgilerinize güvenmek yeğdir”
John R. Hale

Beyin fonksiyonlarına daima güvenerek hareket etmek insanoğluna her zaman doğru denilen kavramı buldurmaya yetmez. Zihin bu sebepten doğaçlama yapmak zorunda kalır. Doğaçlama yaparken de görülen duyulan hissedilenlere karşı bir iç ses geliştirir.

İç ses hayatta kalma sistemidir

Hayatın her anı planlı olarak gitmediğinden anlık kararlar vermeye çalıştığımızda iç ses pusulamızdır. Eylemlerin niteliksel ya da niceliksel yönünü bu pusulayla bulabilmek mümkün hale gelir.

Anlak, dışadönük olarak dış dünyayı anlamlandırmamıza yararken iç ses içedönük olarak “ben”e ait tüm potansiyel esinlenmeleri açığa çıkartır. Böylece, çoğunluğun matematiksel algısının ötesinde, iç sesimizin yaratıcılığı, özgün bir sanat eseri biçiminde ortaya çıkar.

Eylemler bilinçli ve amaçlı etkinliklerdir. İç sesin ise bilinci aşkın bir yapısı vardır. İç ses bilincin devre dışı kaldığı durumlarda açığa çıkar. İç ses bilinç boşluğunu doldurur. Bilinçli bir etkinliğe birçok kişi aynı anda ulaşırken iç sesine yönelen kişilerin eşsiz benzersiz etkinliklere ulaşma imkanları vardır.

Her defasında yeni hayallerle, yeni isteklerle hareket eden zihnimiz, kimi zaman uysal kimi zaman tepkisel ortaya çıkabilir. Değişen zamanla birlikte değişen yargıların içinde iç sesimiz tutkularımızın ve arzularımızın yansıması olarak karşımıza çıkar; hangi zaman diliminde yaşanırsa yaşansın, düşüncelerimizin sınır tanımayan yankısıdır. Duygularımızı, duyumsadıklarımızı, düşünce ve izlenimlerimizi yoğurup betimlerken ya da biçimlendirirken iç sesimizi duyurmak, yansıtmak isteriz

Bir anlatım biçimi olarak sanat insanı düşünsel yaşamla günlük yaşamı arasında süregelen çatışmaların içinde tutku ve korkuları ile yüz yüze getirir.

Toplumun yargıları ve inanışlarının baskısı altında sanatçı kendi iç sesini sanata dönüştürürken bazen dolaylı bazen de gizleyerek sunmuştur. İstediği konuyu farklı biçimlerde gözler önüne sermiş ve zihnindekini dilediği ölçüde yansıtmaya çalışmıştır.

Bu sergimizde her sanatçının kendi içsel ve toplumsal yaşamı içinde, yaşam sürecine tepkisi ya da tepkisizliğini, kendi algı ve anlatım biçimiyle yoğurup, iç sesini duyurmasını, yüksek sesle haykırmasını istiyoruz.

Kırmızı İnisiyatif
DAHA AZ GÖSTER