Fahrettin Örenli'nin solo sergisi "High Heels" birbiriyle bağlantılı iki ana konuyla ilgili: İlki "Yaşayan bir organik yapı ve kütlesel enformasyon taşıyan bir kontrol kulesi/platform olarak kent". İkincisi ise "Para ve para yapmayla ilgili yaratıcı süreçler".
İnsanlar, içinden çıkılamaz orman/kentlerini kendi insan doğaları ge
DEVAMIreğince inşa etmeye başlayalı yüzyıllar oldu ve bu kentler yaşayan devasa organik yapılara dönüşecek kadar büyüdü. Bu orman/kentlerde hayatta kalmak ya da onlara uyum sağlamak için insanlar daha büyük duvarlar, daha büyük kurallar, daha büyük yanılsamalar ve devasa bir enformasyon kirliliği yarattılar. "High Heels", insanlığın bu yapay doğada ileriye, ufka yerleştirdiği yapay günbatımının hipnotize edici gücü içinde kaybolmasını, daha doğrusu bu gücü görüp ekonomik sebepler yüzünden görmezlikten gelmesini sorguluyor.
Bugün ekonomi dünyası, yaratıcılığı kendisi için işlevselleştiriyor. İnsanın toplum içindeki en büyük hedefi para yapmak olarak görülüyorsa, hakiki yaratıcılık yaşamda ve sanatta yok olmaya yüz tutmuşsa, para yapmaya dönük yaratıcı süreçleri, hakiki (sanatsal) yaratıcılıkla karşılaştırabilir miyiz ve bunları sanattaki yaratıcılığı canlandırmak üzere kullanabilir miyiz? Örenli bu süreçleri bütünüyle olumsuzlamadan, satirik bir üslupla ele alıyor.
Ticarileşmiş, kâr-üretim çağında, değerlerimizin veya bilgimizin inşasındaki en temel ölçü paradır ve bunun öncelikli mekânı da kentlerdir. Bu yüzden, kentler yıkılmaz ve kendi kendini yeniden oluşturan organizmalar olarak büyür ve enformasyonu yüz yıllar boyunca merkezden çevreye doğru süzerler. Fakat bu süzme süreci daha çok ticari, kâr amaçlı bilgi için söz konusudur. Kentlerde yaşadığımıza ve onların parçası olduğumuza göre, bilgimizi nasıl inceltir, düzeltir ve geliştiririz? Kentlerde yaşayan her bir birey bugün ticari bilgiyi nasıl taşır? Teorik olarak, her bir birey ticari bilgi taşıyorsa ve kentte başarılı olmayı arzuluyorsa, farklılaşmak ve yerleşik piyasanın kapalı kapısından girebilmek için yeni yollar yaratmalıdır.
Farklı olmak, yaratıcılığı kullanmak, hakiki bilginin yapılışına gereken özü yeniden oluşturacak en önemli unsur olabilir. Günümüz kentlerinin büyük nüfuslarının para ve kâr yapmak için yaratıcılığı hayata geçirdiği görülüyor. Öyleyse, her bir bireyin yaratıcılığını alıp, farklı değerleri olan kulvarlara nasıl geri getirebiliriz? Sürdürülebilir bilgiyi inşa etmek ve geleceğe dönük farkındalığı uyandırmak üzere yaratıcılığı nasıl kullanabiliriz? Bugüne kadar yaptığı işlerde iktisadi sistemin sanat üzerindeki belirleyiciliğini eleştiren Örenli, bu sergideki işlerinde de sanatsal yaratıcılığı, finans alanındaki araçsallaştırılmış halinden arındırmak mümkün mü sorusunun peşine düşüyor.
Fahrettin Örenli, daha önceki sanatsal pratik aşamalarını bugüne bağlayan "High Heels" projesinde -önceki projelerinde olduğu gibi- çizim, baskı, resim, fotoğraf, video, yerleştirme ve hatta şiir gibi farklı mediumları içiçe geçiriyor. Bu içiçelik, ele aldığı konulara dair sorgulayıcı bakışıyla beraber, Örenli'nin özgün sanatsal dilini kuruyor.
DAHA AZ GÖSTER