ARTER, 2 Mayıs-11 Ağustos 2013 tarihleri arasında Volkan Aslan'ın "Hatırlamayı Unutma" başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yaptı. Sanatçının Emre Baykal küratörlüğünde gerçekleştirdiği "Hatırlamayı Unutma", ARTER'in üçüncü katında yer aldı. Volkan Aslan, ARTER'in yeni üretimleri destekleme hedefi doğrultusunda gerçekleşen bu sergi içi
DEVAMIn, haftanın günlerine dair kişisel ve toplumsal reflekslere ve hislere gönderme yapan yedi yeni iş üretti.
"Hatırlamayı Unutma"da Volkan Aslan, zamanın akışının 'hatırlamak' ve 'unutmak' yoluyla kesintiye uğradığı, öznel bir zaman algısıyla ilgileniyor. Haftalık takvimlerimiz bizi hep birlikte zamanda ileriye doğru iterken, "Hatırlamayı Unutma"daki 'günler' Aslan'ı geriye, kişisel belleğinde kalan izlenimlere doğru çekiyor.
Volkan Aslan, "Hatırlamayı Unutma"da sergiyi bir arada tutan ana şablon olarak 'hafta'yı kullanırken, haftanın yedi gününü farklı hazır nesne ve kalıplar içine yerleştirip kendi kişisel deneyim ve algılarına bağlıyor; günlerin döngüsüne kendi kişisel ritminin ve zaman algısının izlerini bırakıyor.
Volkan Aslan'ın "Hatırlamayı Unutma" başlıklı sergisi, ARTER'de Mat Collishaw'un "Hayalet Görüntü" adlı sergisiyle eşzamanlı olarak 2 Mayıs-11 Ağustos 2013 tarihleri arasında yer aldı.
Sergi mekânına girer girmez karşılaştığımız "Pazartesi: Işıklı Günler" adlı yerleştirme, haftanın ilk ve en yoğun iş günü olan Pazartesi'yi bir tavan süslemesine dönüştürüyordu. Volkan Aslan ilk kez ilkokulunun tavanlarında gördüğü motiflerden esinle çizdiği deseni bir şablon gibi kullandı ve kamusal iç mekân aydınlatmalarında sıkça kullanılan floresanlarla sergi mekânının tavanına uyguladı.
Salı gününe karşılık gelen "Geçen gün ömürdendir" adlı siyah-beyaz fotoğraflar, bağımsız bir sanat mekânı olan 5533'ün işlerini yürütmek için Aslan'ın hemen her Salı gittiği İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'nda rulo yapılmış bir halıyı taşıyan bir adamın dairesel hareketini yedi adımda göstererek tamamlıyor.
Pazartesi ve Salı'daki geometri, Çarşamba'da absürd bir simetriye dönüşüyor. "– Su nerde? – İnek içti" başlıklı video, Çarşamba'nın haftanın başı ve sonu arasında kurduğu simetriyi aylaklık günlerine taşımak ister gibi. Aslan, güneşli bir tatil gününde Çarşamba Ovası yakınlarında cep telefonuyla çekilen bu videoyu, üçe bölünmüş bir ekranda göstererek bir ayna etkisi yaratıyordu.
Perşembe'nin hazır nesnesi, dünyada en çok tanınan ikonlardan biri olan "Smiley". "Hoş geldiniz" adlı bu performatif müdahale, güvenlik kuralları ve kurumsal prensipler gereği, ziyaret saatleri boyunca sürekli sergi mekânı içinde bulunan görevlinin de katılımıyla gerçekleşiyor. Aslan, sergi görevlisine bir "Smiley" maskesi verip, onu serginin gerçek bir parçası haline getiriyordu.
Cuma'ya karşılık gelen "Yanlış Hesap", kristal bir cami avizesini sergi mekânına taşıyor. Sanki kablosu gereğinden fazla uzun tutulduğu için tavana asılırken yere düşen avizenin ampulleri yanıp sönerek, tavanda motifler çizen floresanlarla işaretleşiyor gibiydiler.
Hatırlamaktan çok unutmaya ayırdığımız hafta sonlarının hafif ve gevşek ritmi ise, çizgi roman kahramanları ve vitrin biblolarıyla giriyor sergiye. Volkan Aslan, hafta sonlarında ona hoşça vakit geçirten tüm çocukluk kahramanlarını büyük bir "Aile Fotoğrafı" çektirmek üzere, bir Cumartesi günü stüdyoda toplayıp videoya kaydediyor. İnternet üzerinden parti ve eğlence kostümleri pazarlayan bir şirkete sipariş edilen giysileri arkadaşlarına giydirerek onları –tıpkı çocukluğunun aile fotoğraflarında olduğu gibi– bir stüdyo fotoğrafçısının bakışının ve objektifinin karşısına yerleştirdi.
"Kırılacak Eşya", boş vakitlerimizde uğraştığımız, ama sonunda sağa sola dağılıp saçılarak bütün evi ele geçiren hobilerimiz gibi, tüm sergi mekânına yayılıyordu. Aslan'ın özel bir merakla bitpazarlarından topladığı, kırık parçalarını birleştirerek melezleştirdiği biblolar, bu obsesif kır-yapıştır eylemi sonucunda biricikleşip, serginin Pazar gününe ait yadırgatıcı objelere dönüşüyorlardı.
DAHA AZ GÖSTER