M.Ali Çakır’ın son iki yılda ürettiği işlerden oluşan ‘Hacimsiz Seyir’ başlıklı sergi, sanatçının bilinçaltının katmanları arasında gizli kalan düşüncelerin, özgürlük arayışıyla yüzeye kavuşma hallerini seyirciyle buluşturuyor.
Figürler ve onları neredeyse kuşatan ayrıntıları merkeze aldığı çalışmalardan oluşan sergisinde sanat
DEVAMIçı farklı boyutlardaki tuvalleri ve kağıt işleri bir araya getiriyor.
Çakır’ın kozalarını yırtıp, birer özne konumuna ulaşmak için etrafındaki ayrıntılarla çekişme halinde olan figürleri,anlaşılma kaygısından uzak yansımalar oluşturuyor. Varlık ve yokluk, özne ve nesne arasında, yan yana duran ama yönsüz, odağını kaybetmiş, birbirinin içine süzülen, eriyen, yer yer katılaşan bir takım ilksel sahneler oluşturuyor.
Oluş halindeki kahramanlarını ‘eksik, biçimsiz ve kusurlu’ olarak tanımlayan sanatçı, varoluşsal sıkıntının öznenin peşini hiç bırakmadığını belirtiyor. ‘Ötekine olan zorunluluk hep ortadadır. ‘Sartre' ın dediği gibi ' Cehennem Başkalarıdır'. Kendi kozasından çıkarken bile bir diğerinin kozasını parçalamaya çalışan figürler, sanatçının çalışmalarında benimsediği hikaye anlatıcılığında betimsel öğeleri oluşturuyor.
Soyut dışavurumculuğun kendiliğinden oluşan, çoşkulu resmetme yöntemine yakın duran sanatçının eserlerinde,yer yer kalın, yer yer ince boya katmanlarına, sert fırça darbelerine ve kazımalara rastlanıyor. Bunu, belirgin bir şekilde kaba ve basite indirgenmiş figürlerini ortaya çıkarma yöntemi olarak kullanıyor. Sanatçı yaradılışa dair hikayesini sanatsal yaratımın süreçlerini görünür kılarak içerikten biçime taşıyor.
M.Ali Çakır’ın kenarlar içine sıkıştırılmış yaratıkları, formun sınırlarını zorlarken, zamansız mekansız, soluksuz ‘Hacimsiz Seyir’in akışındalar.
DAHA AZ GÖSTER