Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
"Sanatçı ne kadar yönlendirmeye çalışsa da akıp giden renkleri, olasılığın büyük gücü ve doğaçlamanın enerjisi sallanır fırçanın damlayan ucundan.
Bu modernizmin en büyük kazanımlarından biridir aslında: Fırça izi, tesadüfiliğin gücü, ve formun kafesinden kurtulmak. Bir o kadar da sancılı bir tarihsel miras."
Süleyman Erdal kurguladığı ironik gerçeklikler içerisinde alışılmış konuları işler. Kompozisyonlarında sıklıkla post-apocalyptic manzaralara rastlanır. Bu manzaralarda uygulanan kontrast tonlar, resmin dinamizminin temelini olu sturur. Erdal’ın bedenleri deforme olmuş figürleri, evrenler arası bir yolculuk yapar ve bu manzaralara iğnelenir. Bedenler aracılığıyla sanatçı bize kuşatılmışlık, yersiz yurtsuzluk, aşkınlık, tekinsizlik ve yalnızlık gibi duyguları derinden yansıtır. Kişinin arafta kaldığı pek çok klasik sahne; pembe, mor ve maviler içerisinde farklı boyutlara yüzer. Erdal’ın resimleri tam anlamıyla ekspresiftir; onlar konudan ziyade bir his alışverişinin peşindedir. Kendine has boyamasıyla sanatçı; insan ve dünya hallerinin, çarpıklık ve eksikliklerini kendi yöntemlerince gösterir ve bunlara karşı bir çığlık geliştirir. DAHA AZ GÖSTER