Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan Gökcisimleri Üzerine sergisi, yaşamsal bir biraradalık düzleminin bugün yeniden düşünülebilir ve inşa edilebilir olmasına dair sorularla ilgileniyor. Yirmi sekiz sanatçının yapıtlarını kapsayan sergi, var olanların biraraya gelme ve dağılma biçimlerini, ilişki kurma tarzlarını, birbirlerine mesafe alma v
DEVAMIe yakınlaşma yollarını birlikte düşünmeye davet ediyor.
Serginin başlığı, maddesel bir ortaklık kavrayışının imkânlarına ve olası kısıtlarına dikkat çekmeyi amaçlıyor. Gökbilimci ve astrobiyolog Carl Sagan’ın 1980’lerin başında ifade ettiği “Hepimiz yıldız tozuyuz,” sözünde vurgulanan bu ortaklık düşüncesi serginin temel sorularından biri: Bir sanat yapıtının, bir kalem, bir insan, bir virüs, bir robot, bir kedi, bir ağaç, bir dere, bir dağ, yerküre ve Venüs kadar gökcismi olduğunu düşünmenin anlamları neler olabilir? İkili ayrımlar üzerine kurulu insanmerkezci tahakküm biçimlerinin zeminini sarsmakla ilgilenen bu soru, aynı zamanda, insanı insan olmayanlar karşısında üstün ve ayrıcalıklı kılan ayrımlar da dahil olmak üzere, pek çok ayrımın geçerliliğini yeniden irdeliyor.
Gökcisimleri Üzerine biraraya gelmenin karmaşık ve çoğul biçimlerine dair öneri ve eleştirileriyle sergilerin ve sanat yapıtlarının, bir yaşam siyasetinin düşünülmesinde etkin olabilme biçimlerine dikkat çekiyor. Günümüzde sanatı, birarada yaşayabilmeyi mümkün kılan adalet kavrayışı bağlamında, var oluşun mutlak ilişkiselliğini kollamaya yönelen, yaşamı olumlayan ve savunan bir eylem olarak kavramanın olanakları nelerdir?
DAHA AZ GÖSTER