Pilot, 6 Eylül- 13 Ekim tarihleri arasında İrem Tok’un “Close Up” isimli galerideki üçüncü solo sergisine ev sahipliği yapıyor.
İrem Tok, yeni sergisinde, bilimsel bilgi ile öznel deneyim arasındaki çatışmalara yoğunlaşarak, doğaya ve insana ilişkin bilgiyi, mikroorganizmaların ve küçük habitatların dünyasında arıyor. Sanatçı,
DEVAMIevrene daha yakından bakmayı ve küçük şeylerin bilgisini üretmeyi öneriyor.
Sanatçının çoklukla bir malzeme olarak kullanmayı seçtiği ansiklopediler, aydınlanma çağı düşüncesinin en ikonik temsilleridir. Ansiklopediler, bilim sanat ve zanaatlere dair sistematik bilgiler ve onu temsil eden görseller içerir. Tok, ansiklopedileri aşındırarak, silerek, kesip biçerek, doğaya hükmetmek, onu araçsallaştırmak isteyen modern düşünce yerine, kesin ve net bilgiyi reddeden, yaşamın kendisinin duyumsandığı bir “yakından bakış” öneriyor. Ansiklopedilerin yoğun varlığı, verili bilginin ağırlığına işaret ederken, içerisindeki minik figürler yaklaşmaya ve öznel bir hikaye yazımına davet ediyor. Bachelard’ın dediği gibi; “kişi neyin küçük neyin büyük olduğunu deneyimlemek için mantığın ötesine geçmelidir. ”(1994: 150). Bu düşünce Tok’un sergisine yayılıyor. Silinen Şiirler Defteri yerleştirmesi, izleyicinin sanatçının eskiz defterinde gezinmesine bir şans tanıyor. Ansiklopedik içerikleri bağlamlarından kopararak yeniden tasnif eden ve kendi yorumlarıyla harmanlayan sanatçı, defterini galerinin duvarlarına taşıyor.
Sanatçının üretim süreci, araştırma, yorumlama, bulma, keşfetme, toplama, biriktirme, düşünme, notlar alma, çizme ve birleştirme süreçlerini kapsıyor. İrem Tok’un bizzat deneyler yaptığı ve bir laboratuvarı andıran atölyesi galeriye taşınıyor; mikroskop, robot kol, akvaryum, araştırma nesnesine dönüşen bitkiler, kesilip biçilen harfler ilk kez izleyicilerle buluşuyor.
Sergide doğanın en ilkel ve yaşlı organizmaları ile insani bilginin ve iletişimin en temel sembolleri olan harfler bir araya geliyor. İnsanın en dayanıklı üretimi kocaman taş heykeller midir? Doğanın yıkıcılığı ve aşındırıcı gücü karşısında ne durabilir? Sözcükler taştan güçlü olabilir mi? Sanatçının heykelleri liken ve yosunla kaplanıp kum ve toprağa dönerken, kelimeler harflerine, harfler ise tuhaf şekillere dönüşüyor. Kayıp medeniyetler ve kayıp kelimeler, silinme, aşınma, eksilme, parçalanma, ufalanma, yok-olma eylemleri; hayata tutunabilmiş geçici uygarlıklara atfen bir bütünsel enstalasyona dönüşüyor.
İrem Tok, dünyaya dair olana, mikro-uygarlıklara yakından bakmayı öneriyor. Harflerin, sözün, sanatın ve bilimin günümüzde ne ifade ettiğini sorguluyor. Sergi, 13 Ekim’e dek Pilot Galeri’de görülebilir.
DAHA AZ GÖSTER