Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Zilberman Gallery, Antonio Cosentino’nun galeriyle olan ilk sergisini duyurmaktan mutluluk duyar. Sanatçının yeni çalışmalarından oluşan cigara viski kolileri denizlerde, ferâre sevgilim isimli sergisi 18 Mayıs – 2 Temmuz tarihleri arasında galerinin ana mekanında izlenebilecek.
Antonio Cosentino’yu 1996 yılında bir grup olara DEVAMIk kurulan ve 2000’li yıllarda bir inisiyatife dönüşen Hafriyat ile tanıdık. Cosentino, popüler kültür ögelerinden ve sokağın dilinden beslenmiş ve fotoğrafları, tuval serileri ve heykelleriyle şehrin hafızasını yansıtan bir görsel arşiv yaratmıştır. Sanatçı galerideki yeni sergisinde de bu geleneği devam ettirerek farklı malzemeler kullanmaya ve günümüz Türkiyesi’nin atlasını çıkarmaya devam ediyor.
Serginin merkezinde yer alan ferâre, sanatçının pratiğinde önemli bir yere sahip olan heykellerinin bir devamı niteliğinde olan teneke bir araba. Atık tenekenin yeniden dönüşebilen ve endüstriyel olarak tükenmeyen bir malzeme olmasından etkilenen Cosentino, bu malzemeyi tasarımından üretimine bir tür zanaatkar gibi yalnız yol aldığı bir süreci mizahi bir ifadeyle gözler önüne sermek için kullanıyor. Tenekeden bir araba üzerinden atık ve kıymet arasındaki genel-geçer kabul edilmiş ilişkiye ironik ve yeni bir bakış açısı getiriyor.
Tıpkı kolektife taşınan kişisel hafızamız gibi, serginin bütünü de hatırlamanın farklı şekilleri olarak ortaya çıkıyor. İroni, sanatçının Masist Gül portrelerindeki dehşetli ifadeler üzerinden yerini günümüzde özellikle yaşadığımız coğrafyada hissedilen ağırlığa bırakıyor. Masist Gül’ün 1980’lerde yazıp çizdiği el yapımı çizgi romanından çeşitli portrelerin yeniden üretimleri, Adanalı bir Ermeni olan Masist’in çizimlerinde işlediği travma ve şiddetin kendi kendini sağaltım mekanizmasını akla getiriyor.
Tuval serileri ise insan, çevre ve kentsel mimarinin karmaşık izdüşümlerinin yansıması niteliğinde. Mermerin soğukluğu ve hiçliği psikolojik katmanlara referans verirken bir yandan da ‘bir tür halet-i ruhiye envanteri’ çıkarıyor. Bu bağlamda, cigara viski kolileri denizlerde, ferâre sevgilim’de Masist’in taşkın çaresizliği ve çabası ile arabanın absürd sıcaklığı ve sergideki diğer çalışmaların sanatçının deyimiyle ‘pespayeliği, nostaljisi ve değişken ritmi’ birbirine karışarak Cosentino’nun önceki çalışmalarında olduğu gibi ‘yüce bir anlatı’ yerine ‘sezgisel bir algı’ oluşturuyor. DAHA AZ GÖSTER