Şafak Şule Kemancı’nın Depo’da gerçekleşecek ilk kişisel sergisi bütün kuşlar benim bahçeme gelir adını Küçük İskender’e ait bir mısradan alıyor. Sınır/sız ekibinin küratörlüğünde gerçekleşen sergi bütün kuşları etrafına toplamak isteyen davetkâr ve oyuncu bir bahçe, queer ve feminist bir ekosistem yaratıyor. Politik ve toplumsal olarak y
DEVAMIalnızlaştırılmış, izole edilmiş ve sınırlanmış bedenlerin aşkın bir ifade alanı bulduğu bu bahçede sanatçı zamanı ve mekânı, bedeni, ikiliği ve normu aşan bir yapı kurguluyor.

Bedenin ve cinselliğin dayatılmış sınırlarının aşılmasını ve burdan doğan sonsuz ihtimalleri vurgulayan sergide polimer kilden heykeller, cam altı resimleri ve duvar kâğıdının yanı sıra lateks, suni deri ve suni kürk gibi fetiş malzemeleri kullanılarak yapılmış heykeller yer alıyor. Sanatçı hem zanaat teknikleri kullanarak oluşturduğu eserleriyle zanaatı sanatın daha düşük bir formu gibi gören ana akım sanat algısını, hem de açık bir cinsellik, queer arzu ve feminenlik barındıran imgeler dünyasıyla normatif dünyanın sınırlarını aynı anda aşıyor.

Şafak Şule Kemancı ekoseksüel bir yaklaşımla insanın doğayla deneyimleyebileceği cinselliği kabullenen ve kucaklayan bir ekosistem inşa eder. Yarı insan yarı bitki hibrit canlılar ve insan bedeniyle bitkilerin iç içe geçtiği heykeller, insan bedeninin insan dışı dünyanın bir parçası olduğunu ve tıpkı insan dışı varlıklar gibi sürekli bir akış, devinim ve dönüşüm içinde olduğunu hatırlatır.

Sergi süresince 23 Haziran Çarşamba günü İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası kapsamında Sınır/sız ekibiyle ve 2 Temmuz Cuma günü sanatçıyla sergi turu olmak üzere iki etkinlik gerçekleştirilecek.
DAHA AZ GÖSTER