“Mizojini” kadınlara karşı düşmanlık, nefret, kadınların aşağılanması veya cinsiyet özelliklerinden dolayı küçümsenmesi olarak tanımlanabilir. 1656 yılında Oxford English Dictionary sözlüğünde ortaya çıkan bu kavram daha önceleri 1630 yılında, Iren Joseph Swetnam’ın “Cinsel Arzulu, Tembel, Çığırtkan ve Değişken Tabiatlı Kadınlar Hakkında”
DEVAMI adıyla yayınlanan eleştirel bir makalesinde kullanılıyor.

Kadına karşı meşrulaştırılan mizojinik her türlü şiddet, tecavüz, kadın bedeninin metalaşması ve nefret söylemi gibi benzer önyargıların günümüzde hala devamlılık göstermesi insani gelişmişliğin ve ekonomik ilerlemenin engeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadın kimliğine karşı yapılan söylemler, kadın bedeninin maruz kaldığı sözsel ve fiziksel saldırılar, kadının kendisi dışında kendi hayatına yönelik söz sahibi birçok insanın çoğalmasına neden olmuştur! Jack Holland, Mizojini: Dünyanın En Eski Önyargısı adlı kitabında; “İnsanlar, tekerleği bulmadan çok önce mizojiniyi buldular ve bugün tekerleklerimiz Mars’ta dönerken, bu çok eski buluş hala pek çok kadını tutsak ediyor. Başka hiçbir önyargı bu kadar uzun süre yaşamadı ve bu ölçüde dayanıklılık göstermedi.” diyor.

Beş harf bir kelimeden meydana gelen “kadın” sözcüğünün yol açtığı bu sonuçlar birçok meseleyi de beraberinde getiriyor aslında… “Bir Kelime Bin Mesele” sergisi bu meseleleri 11 farklı sanatçıyı bir araya getirerek konuyu genişletip kişisel deneyim ve birikimlerden oluşan anlatım biçimleriyle irdeliyor.
DAHA AZ GÖSTER