Beyazımtırak, Ayşe Erkmen’in 1970’lerden bu yana gerçekleştirdiği sanatsal üretim içinden retrospektif bir anlayışla seçilenlerle birlikte bu sergi için özel olarak tasarlayıp ürettiği yeni işleri bir araya getiriyor. Erkmen’in yapıtlarındaki temel niteliklerin, üretim süreci kapsamında tuttuğu düşünsel ve fiziksel jestlerin, kullandığı m
DEVAMIalzeme ve mecra çeşitliliğinin, özellikle de mekân ve zaman kavramlarını kendi işinin içine nasıl dahil ettiğinin izinden giden sergi, sanatçının çoğunlukla gösterildikleri yerlere sıkı sıkıya bağlı, dolayısıyla birebir tekrarlanması mümkün olmayan yapıtlarını Arter’in yeni binasına uyarlayıp yeni bir ilişkiler ağı içinde sunuyor. Kurumsal mekânlar ya da kamusal alanlar için geliştirdiği projelerde, yapıtın sunacağı deneyime beklenmedik yön ve mesafeleri, mimari veya çevresel ölçekleri, uzaklık ve yakınlıkları, görünenleri ve görünmeyenleri ekleyen
Ayşe Erkmen, yapıtı ile yapıtının içinde yer aldığı mekân, durum ve zaman arasında her zaman son derece güçlü ve karşılıklı bir aidiyet duygusu kurar. Sanatçının ikisi Arter Koleksiyonu’ndan olmak üzere toplam 17 yapıtını kurumun yeni mekânıyla diyalog halinde yeniden hayata geçiren ve 50 yılı aşkın bir süredir kesintisiz şekilde sürdürülmüş bir sanatsal üretimin ardından Ayşe Erkmen’in Türkiye’deki ilk kurumsal solo sergisi olma niteliği taşıyan Beyazımtırak, adını sanatçının bu sergide de gösterilen aynı adlı işinden ödünç alıyor. Beyazı bir renkten ziyade bir his, bir izlenim olarak benimseyen sergi, var olanla olmayan, gerçekle hayal, şimdiyle geçmiş, orasıyla burası arasında salınan, mekâna özgü bir deneyim sunuyor.
DAHA AZ GÖSTER