Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Sergide insana dair soruları/sorunları irdeleyen sanatçı, hayata buğulu gözlerle bakan, susarak anlatan, aslından kaçan, kimseler görmesin, duymasın diye kendinden uzaklaşanlara portre odağında eğiliyor. Bu odağın tuval düzlemindeki yansımaları izleyici için özdeşlik kurabileceği bir bütünlüğün görüntüleri oluyor…
“Ta içimizden DEVAMI o sesi duyar duymaz ve işe girişip kendimizi göstermeye başlar başlamaz, kendimize birtakım yetenekler yakıştırıp eksiklerimize duyarsızlaşırız. Derinlerinden gelen bu sesin hiçbir şeye yaramayabileceğini kimse kabul etmez. Kendini bilmek mi? Kendi içinde çelişkili bir ifade.” Cioran
2017’de "Profil Ayarları" sergisiyle Ankaralı izleyiciyle buluşan ve kendi gerçekliğinin sınırsız derinliklerini keşfettiğini zannederek sıradanlaşan insanı sorgulayan Ferhunde K. Öner, sorgulamalarına İstanbullu izleyiciyle devam ediyor. “Cesur bir tarzın tuhaflığına başvuran sanat çabuk bıktırır. Marjinalliğin tekdüzeliği sanatta katlanılmaz bir hal almaya başladı. İnsan hangi çağda yaşarsa yaşasın aslını inkâr etme telaşında kayboluyor. Bazen sanatçı da… Portre, sadelikten kaçmaya çalışan insanın en yalın hali, aslında… Sanatın da…” diyen sanatçı nesnel gerçeklikler, kanıtlama angaryası ve akıl yürütmelere sığınarak kendini kaybeden insanı aslına dönmeye davet ediyor. Portrelerin bir kenarına iliştirdiği malzemeler de insanın inkâr ettiği yanına tutulmuş birer büyüteç… Her portresinde eksik bir benliğin varlığını imlemesi sanatçının adeta altın kuralı…
İnsan kendisiyle yüzleşirken duyduğu ürküntüyü daima yaşama arzusunda eritir. Bu arzudan kurtulmak isteyenler K.Öner’in “Aslı Gibidir!” sergisini ziyaret edebilir. DAHA AZ GÖSTER