Bir görüntü inşa etmek, görünür olan ve görünmez olanı, gören ve görüleni, sözlü olan ve görsel olanı birbirlerine bağlamaktır. Bu bağın, tarihsel ve toplumsal koşullara içkin, kendine has bir politikası vardır; kimlerin görmeye ve göstermeye muktedir, nelerin görünmez, nelerin teşhire açık olduğunu o belirler.
Asla Gözlerini
DEVAMI Kaçırma başlıklı sergi çağdaş sanat alanında, sanatçıların göstermedikleri, gösteremedikleri, gösterseler de gözden kaçmış olanlara dair, görünen ve görünmez arasından geçen çerçeve üzerine yerleşiyor. Görüntülerin düzenini tarihsel olduğu kadar bireysel bağlamda da ele alıyor. Görülmeye değer olanı, görünmesi tehlikeli olanı, görmezden gelineni, görülmeye mahkum olanı belirleyen yasaların zaman içinde dönüşümüne tanıklık eden tekil ve kolektif hikayelere odaklanıyor. Görme biçimlerinin değişiminde değerlerin, korkuların, arzuların değişimi de eşlik ediyor.
Asla Gözlerini Kaçırma sergisi sanatın, siyasetin ve öz yaşam öykülerinin üzerinde belirleyici olduğu görme ve gösterme stratejilerini somut işler üzerinden tartışmaya açıyor. Gözden uzak işlerin hikayeleri, anekdotlar, deyişler ve belgeler görüntünün, dille ilişkisini de konuya dahil ediyor. Böylece Türkiye çağdaş sanat alanının işleyişine dair düşünmeye davet eden, dinamik, güncel, cüretkar bir sergi çıkıyor ortaya.
Sergi 26 Şubat-20 Mart tarihleri arasında, egemen görme ve gösterme rejimlerine eleştirel yaklaşan, bu konu üzerine teorik ve pratik olarak çalışan sanatçıların davetiyle Karşı Sanat’ta gerçekleşiyor.
DAHA AZ GÖSTER