Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM

35.Heidelberger Stückemarkt Tiyatro Festivali’nde Türkiye Programının İkinci Günü

06/05/2019

Genellikle üç oyunla davet edilen misafir ülkelerden farklı olarak, kuratör Gülhan Kadim’in önerisi ve ısrarıyla Türkiye programında beş oyun yer alıyordu. Bu sayede güncel Türkiye tiyatrosu Almanya seyircisine olabildiğince geniş bir perspektifle sunulmuş oldu.

Dün sabah 11:00’de Eski Tiyatro’da Nezaket Erden ile Hakan Emre Ünal’ın Latife Tekin’in “Sevgili Arsız Ölüm” adlı romanından uyarladıkları, Ünal’ın yönetip Erden’in oynadığı “Dirmit” ile açıldı. Güneşli bir pazar sabahı olmasına rağmen salon doluydu. “Dirmit” Almanyalıların çoğunlukta olduğu seyirci tarafından müthiş beğenildi ve çoşkuyla alkışlandı.

“Dirmit” sonrasında soru-cevap seansı devam ederken, Theaterlunch da başlamıştı. Yazar Özen Yula, Kumbaracı50 direktörü, Heidelberger Stückemarkt kuratörü ve oyuncu Gülhan Kadim, dramaturg ve oyuncu Ayşe Draz, Bakırköy Belediye Tiyatrosu Genel Sanat yönetmeni ve oyuncu Alican Yücesoy ve akademisyen Mehmet Kerem Özel’in konuşmacı olarak katıldığı Theaterlunch’ta Türkiye tiyatrosu konuşuldu.

Yula güncel Türkiye tiyatrosunun biçimsel, yapısal ve içeriğe dair sorunlarını kısaca özetledi. Kadim festivaldeki Türkiye seçkisine odaklanarak, bu seçki sayesinde Almanya seyircisinin, basınının ve tiyatro insanlarının zihinlerinde Türkiye’ye dair medya ve politikacılar tarafından oluşturulmuş bir takım imajları soru işaretlerine çevirmenin önemli olduğu belirtti.

Yücesoy ise ödenekli tiyatroların bir nevi laboratuvar gibi çalışarak Türkiye tiyatrosunun yenilenmesinde, kabuk değiştirmesinde rol oynaması gerektiğinin altını çizdi. Draz Türkiye tiyatrosunda kolektif bellek oluşturamama eksikliğinin, biçimsel denemelerin sürekliliğini sekteye uğrattığı saptamasını yaptı. Özel ise İstanbul’daki tiyatro binalarında seyircilere oyun öncesi ve/veya sonrasında karşılaşma ve sosyalleşme imkanı sağlamayan mekansal olanaksızlıkların eleştiri pratiğini de körelttiği tespitinde bulundu. Theaterlunch konuşmacıların sözlerinin ardından, dinleyicilerle yapılan hararetli bir soru-cevap seansıyla devam etti.

Öğleden sonranın ilk oyunu Zwinger 1’de Onur Karaoğlu’nun yazıp yönettiği “Işık Teorisi” idi. Bomontiada/A Corner in the World yapımı olan oyunun oyuncuları Okan Urun ve Zinnure Türe idi. Urun Türkiye’nin sekiz yıl önce Heidelberger Stückemarkt Misafir Ülke programına ilk konuk olduğu zaman da Heidelberg’e misafir olmuş ve Melis Tezkan’la birlikte biriken olarak Özen Yula’nın “Yala Ama Yutma” metnini sahnelemişti.

“Işık Teorisi”nin yaklaşık bir saat süren soru-cevap seansı, tam da oyunun yaratıcı ekibinin beklentileri doğrultusunda bir ülkeyi/şehri terk etmek, bırakmak zorunda kalmak teması üzerine yoğunlaştı. Söz alan Almanyalı seyirciler oyunda, farklı zamanlarda İstanbul’da yaşamış Bizanslı Anna, Suriyeli Feraye ve İstanbullu Kaan karakterlerinin zamansallık ve mekansallık bağlamındaki ortaklıklarının duygusunun kendilerine geçtiğini belirterek, ekibi kutladılar.

Günün son oyunu, yazar olarak Heidelberger Stückemarkt’a ikinci kere konuk olan Ahmet Sami Özbudak’ın, Emrah Eren tarafından sahnelenen Tiyatro Adam yapımı  “Meçhul Paşa”sıydı. Marguerre Salonu’nu dolduran ve çoğunluğu Türk asıllı Almanyalılardan oluşan seyirci oyunu ayakta alkışladı. Soru-cevap seansında da çoğunlukla Türk asıllı seyirciler söz alarak bu dönemde böyle bıçaksırtı bir konuyu sahneye taşıdıkları için yazar ve oyuncuların cesaretine ve oyunun ele aldığı konunun güncelliğine vurgu yaptılar.

Festivalin ve aynı zamanda Konuk Ülke: Türkiye programının son etkinliği ise ödül töreniydi.

Konuk ülkeden seçilen üç metin arasında, profesyonellerden oluşan bir jüri tarafından belirlenen Uluslararası Metin Yarışması ödülünü Ömer Kaçar’ın “Misafir” adlı oyunu aldı. “Misafir”de öteki kavramını absürd bir tarzla ele alan Kaçar teşekkür konuşmasında ödülü Kürtlere, siyahilere, mültecilere, iltica edenlere, sığınmacılara ve göçmenlere adadığını söyledi. Ödül gecesinin ilerleyen dakikalarında Ömer Kaçar “Misafir” ile bir ödül daha aldı: Heidelberg Tiyatrosu Dostları’nın verdiği ve festivale katılan bütün ulusal ve uluslararası metinleri kapsayan Seyirci Ödülü.

Son iki günü Konuk Ülke: Türkiye programına ayrılan 10 günlük Heidelberger Stückemarkt Tiyatro Festivali ödül töreninin ardından gerçekleşen kokteylle sonlandı.