1972 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu ve on yıl avukatlık yaptı. İlkokul ve ortaokul dönemlerinden beri doğaya ve resime olan ilgisi, Kocaman’ın 1975 yılında İstanbul GSA’si Yüksek Resim Bölümü’ne girmesine neden oldu. Sanat Eğitimini Danimarka Kraliyet Akademisi Grafik ve Desen Bölümünde 1986–1990 yılları arasında tamamladı. Kültür Bakanlığı Müşavirliği ve Kopenhag Büyükelçiliği Kültür Ataşeliği görevlerinde bulundu.

Kocaman’ı Danimarka Dizayn Okulu Grafik Bölüm
DEVAMIü’nde okurken tanıma olanağı bulan yazar, fotoğraf ve grafik sanatçısı Ole Z. Larsen şöyle diyor; “Kocaman’ın özellikle yağlı boya, plastik boya çalışmalarındaki renklerle ilişkisi ve renklerle olan karakteristik çalışma tarzı bana, 19. yüzyılın başlarındaki sanat akımı içerisinde gelenek haline gelen ve önemli yer tutan Kandinsky, Franz Marc, August Macke, Paul Klee’den oluşan ‘Der Blaue Reiter – Mavi süvari’ (1911) sanatçı grubunun çalışmalarını anımsatıyor. Bu grubun üyeleri belirli bir sanat tarzı üzerine çalışmak yerine sanatsal anlatım olanaklarının sınırlarını aşmak için ortak bir arzu ile çalışmışlardır.”

Cevdet Kocaman resimlerinde dingin ve hareket etkisi yoğun olan bir ifade biçimi kullanmaktadır. Çalışmalarında renk skalasındaki renkleri ustaca kullanarak birbirinin içinde bir uyum ve denge oluşturmaktadır. Resimleri genellikle geometrik formlardan oluşmaktadır. Resimlerindeki güçlü etki, hakimiyet ve renk bilgisiyle farklı bir anlatım sunan Cevdet Kocaman için Yavuz Tanyeli şöyle diyor; “Cevdet Kocaman’ı 80’li yılların başında tanıdım. Bir resim kursunda önce öğrencim olmuştu, sonrada arkadaşım. Heybeliada’da oturuyordu… Ziyaretine giderdim sık sık. Ve adada yürüyüşe çıkıp desenler çizerdik. Çok iyi bir deseni vardı. Herkesin gördüğünü, o resim olarak görebiliyordu. Ressamı ressam yapan, tuvalin önüne geçiren tutku tam da burada, gerçek dünyayı desen ve renk olarak görebilmekte sanırım. Cevdet işte bunu becerebiliyordu. O bir desenci idi.”

Kocaman, yağlıboya çalışmalarının yanında bir yandan suluboya çalışmalar, diğer yandan portre ressamlığı yapmaktadır. Kişileri kendi yaşam alanlarında resmederek konulu kompozisyonlar oluşturmuştur. Tenin altını gösteren portreleri, ilginç bir tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Birçok resim eleştirmeni, Kocaman’ın portreye yaklaşımını, insanları iç dünyaları ile birlikte tanıyıp yansıtmaya çalışmasını, zamanında almış olduğu hukuk eğitimine bağlamıştır.

Kocaman, sanat çalışmalarını Ankara, Bodrum ve Kopenhag’da sürdürmektedir.
DAHA AZ GÖSTER