Danimarka'da, Elenor Sarayın'da, Kral’ın ani ölümü bütün ülkeyi yasa boğmuştur. Saray'da Cenaze Töreni yapılmaktadır. Hiç beklemediği bu haber Hamlet'i derinden yaralamış, törene yetişmek için aceleyle yola çıkmıştır. Tören esnasında Hamlet
DEVAMI, annesi Gertrude ile çok duygusal dakikalar yaşamaktadır.
Kralın ölümünün üstünden daha kırk gün geçmemesine rağmen Gertrude, Kral’ın kardeşi olan Claudius'la evlenme kararı almıştır ve bunun üzerine düğün hazırlıkları başlamıştır. Hamlet, bütün bunlarıa inanmamakta ve olanları hayretle izlemektedir.
Düğün töreni adeta bir şölen havasında geçmekte ama Hamlet etrafına gergin tavırlar sergilemektedir. Bu tutumu herkesi, özellikle Claudius ve Gertrude'u huzursuz eder.
Saray görevlilerinden, aile dostları Polonius, kızı Ophelia ve oğlu Laertes de davetliler arasındadır. Davette karşı karşıya gelen Ophelia ve Hamlet eskiden beri birbirlerine ilgi duymaktadırlar. Tekrar gözgöze gelmeleriyle bu duygular depreşir.
Bunu farkeden Gertrude, Claudius ve Polonius ise gençlerin bu duygularından kendilerine çıkar sağlamaya çalışacaklardır. Amaçları, Hamlet'in Ophelia ile ilgilenmesini sağlayarak, dikkatini kendi üstlerinden çekmektir.
Claudius, Hamlet'in gergin tavırlarına iyice kızmaya başlamıştır. Gertrude ise kocası ve oğlu arasında kalmış, Claudius'u sakinleştirmeye çalışmaktadır.
Hamlet, bütün bu olanlardan kaçmak istercesine Ophelia'ya sığınır. Aşık olan Hamlet, gece yarısı kendi düşünceleriyle başbaşa kaldığında birden karşısında babasının hayaleti belirir. Babasının ona, kendisinin kardeşi ve çok sevdiği karısının ihanetine kurban gittiğini söylemesiyle yıkılır.
Düğün gecesini takip eden günlerde, Hamlet'in tavırları iyice garipleşmiş, adeta kendi kabuğuna çekilmiş ve akıl sağlığı bozulmuş bir insan gibi davranmaktadır. Hamlet'in aklından neler geçirdiğini merak eden Claudius, Polonius'dan bu işin iç yüzünü öğrenmesini ister. Polonius, Hamlet'in bu deli davranışlarının sebebinin, kızının ona karşılık vermemesi olduğunu savunur ve Ophelia ile Hamlet'e bir randevu ayarlar.
Hamlet, Polonius ve Claudius'un bu tavırlarından çok rahatsız olmaktadır. Çünkü Ophelia'nın onların tarafından kullanıldığını fark etmiştir.
Randevu esnasında Opheli'ya ağır sözler sarf edip, onu aşağılayıcı tavırlar sergiler. Fakat aynı zamanda da onu içten içe çok sevip, onun için üzülmektedir.
Bütün bunlar yaşanırken Hamlet, Elenor Saray'ına aktörlerin geldiği haberini alır ve onları sıcakkanlıkla karşılar. Onlara, 'Fare Kapanı' adını taktığı ama asıl adı “Gonganzo'nun Öldürülmesi”olan bir oyun anlatmaya başlar ve Kral ile Kraliçe için akşam bu oyunun sahnelenmesini ister.
Saray halkı temsil izlemek için yerlerini alırlar. Oyun başlar ve ilerledikçe Claudius'un tedirginliği artar. Oyunda, kralın kulağına zehirli sıvının akıtılması canlandırılırken; zaten gergin olan Claudius, büsbütün heyecanlanarak ayağa kalkıp, oyununu durdurur.
Hamlet, amcasının bu sinirli ve tedirgin halini görünce babasının gerçek katilinin amcasını olduğuna iyice inanır artık: Bu konuda hiçbir şüphesi kalmamıştır.
Oyun sonrasında Claudius odasına kapanır. Kendisinin gelecekteki huzuru ve güvenliği için Hamlet'in bu tehlikeli oyunlarına son vermek gerektiğini düşünür.
Claudius bütün bunları düşünürken, içeri Gertrude girer ve kavga etmeye başlarlar. Claudius sinirle odadan çıkar. Gertrude çaresizce oğlunu bu durumdan nasıl kurtaracağını düşünür. Polonius'tan kendisine yardım etmesini ister. Polonius, Gertrude'a, Hamlet'le konuşmasını tavsiye ettikten sonra, onların konuşmalarını dinlemek üzere Gertrude'un odasına gidip perdenin arkasına saklanır.
Hamlet düşünceli bir şekilde sarayda dolanırken Gertrude, onu konuşmak için odasına çağırır. Konuşma esnasında Hamlet, sorduğu sorularla annesini, babasının ölümüyle ilgili itirafa zorlar. Annesi gerilip bağırmaya başlayınca perdenin arkasındaki Polonius da bağırmaya başlar. Hamlet, kılıcını perdenin arkasındaki Polonius'a saplayarak onu öldürür.
Hamlet, annesine evlendiği adamın kardeş katili olduğunu söyler. Gertrude, Hamlet'in bu sözleri karşısında daha fazla dayanamaz ve ağlamaya başlar. Kocasına ihanet ettiği için artık pişman olmuştur.
Claudius, Polonius'un Hamlet tarafından öldürüldüğünü öğrenince, onun İngiltere'ye gönderilmesi emrini vermiştir. Bu emri duyan Gertrude, Claudius'a Hamlet'i göndermemesi için yalvarır. Ama Kral ona kulak asmaz.
Babasının öldürüldüğünü öğrenen Ophelia aklını kaybetmiştir. Deli divane bir şekilde, yarı çıplak gezinirken, askerlerin tacizine uğrar. Kardeşi Laertes de babasının öldürüldüğünü duyunca Elenor Sarayı'na dönmüştür. Ophelia'yı o halde görünce yıkılır.
Ophelia kardeşini tanımaz ve ondan kaçarken kendini göle atar ve boğulur.
Hamlet Claudius'a güvenmemektedir. Kendisine tuzak kurulduğunu anlar ve Danimarka'ya geri dönmeye karar verir. Yolda bir mezarcının mezar kazdığını görür ve onunla konuşmaya başlar. Konuşma esnasında mezarın bir kadın için kazıldığını anlar. Mezarcı ona bir kafatası vererek oradan uzaklaşır. Hamlet düşünceleriyle baş başa kalmışken diğer tarafta bir cenaze töreni yapılmaktadır. Elden ele geçirilerek mezara taşınan genç kızın cansız bedeni en son Hamlet'in kollarıyla buluşur. Beden Ophelia'ya aittir. Erkek kardeş Laertes Ophelia'yı Hamlet'in kollarında görünce babasını ve kız kardeşini Hamlet yüzünden kaybettiğini düşünerek öfkelenir.
Hamlet'i bu cenaze töreninde gören herkes ve onun çoktan ölmüş olduğunu düşünen Claudius şaşkınlık içindedir. Laertes ve Hamlet birbirlerine girerler. Kafasında başka bir plan oluşmaya başlayan Claudius onları ayırır.
Laertes babasını ve kız kardeşini öcünü almak üzere Claudius tarafından kışkırtılır. Bir kılıç düellosu hazırlanır. Bunu Claudius ve Laertes birlikte düzenlerler. Laertes'in kullanacağı kılıç zehire batırılmıştır. Claudius'un Hamlet için önceden hazırlattığı zehirli içkiyi de hiçbir şeyden haberi olmayan Gertrude içer. Bu esnada Hamlet ve Laertes düelloya tutuşur. Laertes, Hamlet'i zehirli kılıçla yaralar. Düellonun sonunda Hamlet, Laertes'i öldürür. Bu arada Gertrude zehirli içkinin tesiriyle can çekişmeye başlar ve ölür. En sonunda Hamlet ve Claudius'un düellosu başlar. Hamlet, Claudius'u öldürür ve almış olduğu kılıç darbesindeki zehirin etkisiyle o da hayatını kaybeder.
DAHA AZ GÖSTER
