Modern kadının iç karmaşasını ve dramını iki farklı perspektiften sunan bir oyun. Kadını hem cinsiyetsiz, sadece insan olarak hem de etiyle, kemiğiyle ve ruhuyla kadın olarak anlatırken tüm cesaretini kullanıyor "Uyanığımda Sesim Yoktu."
Metnin zayıf olduğu yönündeki yorumlara kesinlikle katılmıyorum. Bilakis çok güçlü metin. Sadece oyuncularının içini doldurmasını bekleyen, onları özgürleştiren ve onlar olmadan kılını bile kıpırdatmayan bir metin. Ve hem Burcu Görek hem de Dilara Gül, kabına sığmayan enerjileriyle oyunu çıkartabilecekleri en üst noktaya zorlanmadan taşıyorlar. Açıkçası iki kabiliyetli kadını seyrederken, anlattıkları hikayenin içinde müebbet hapse gülümseyerek mahkum oldum diyebilirim.
Oyun içinde çok değerli iki kısım var ve seyircinin buraları ıskaladığını fark ettim. Birincisi, erkek seyircilerden yardım isteme detayı. İkincisi, sonlara doğru Burcu Görek'in yaptığı bir espri. Her ikisi de ince zeka kokan ve en az metin kadar çok şey anlatan, kara mizah tokatlarıydı. Detay vermiyorum, sürpriz olsun izleyeceklere. Ama dikkatli ve algısı açık izleyiciler için oyun içerisinde iki tane okkalı tokat var.
Tüm ekibi kutluyorum. Yolları açık olsun.
Uyandığımda Sesim Yoktu / Bu Yapım