Geçen sezondan listemde olan,fakat farklı oyun biletlerimle tarih çakışması yaşadığım için gidemediğim “Estralanya” (Tiyatro Yıldız ekibinin ilk oyunu) adlı oyunu nihayet seyredebildim. Oyunun rejisinde farklı oyunculuk tarzları hakim(Doğal oyunculuklar-maske/grotesk/buffon tarzlarının başarıyla harmanlandığı seyri çok keyifli bir oyun). Metaforlarla birlikte seyircinin yorumuna açık noktalar barındırması, üzerine düşünüp, sorguladığım bölümler olması metinde sevdiğim noktalar oldu. Hem oyunun yazarı Koray Horasan’ı,hem de tüm oyuncuları tebrik ediyorum.Bence gayet güzel bir oyuna imza atmışlar.Oyun; sistemin içinde sıkışıp kalan sürekli aynı rutinde yaşayan, arzusu olmayan (belki de sadece gezmek dışında bir arzusu olmayan),sosyal/iş hayatlarında maskelerle ve yalan umutlarla yaşadığını sanan ölü canlılara değinirken, sistemin yarattığı bu döngüden çıkmak için kaçan insanların (oyunda bu insanlar beyaz yakalı olsa da bana göre biraz geneli kapsıyor.) sıkışıp kalmışlıklarına şahit oluyoruz.Oyundan çıktığımda,dayatılan bu sistemden kaçmanın bir yolu var mıdır? Varsa nedir? soruları uzun bir süre zihnimi meşgul etti. Siz de biraz kendinizle yüzleşmek ve güzel bir oyun seyretmek isterseniz mutlaka sezonda izlenecekler listenize almalısınız. Tavsiye ederim. Ekibin yeni oyunu da merakla bekliyorum.
Estralanya / Tiyatro Yıldız