Belki afişten belki de kendi ön yargımdan mı bilemiyorum ama gitmeden önce dram dolu ve sıkıcı kadın erkek ilişkisi izleyeceğimi düşünürken oyun boyunca yüzümdeki iyi bir iş izlemenin verdiği tebessüm asla gitmedi.
Moda Sahnesi’ndeyiz. Bu yazıyı yazdığımda bir yaşına giren Hiçbir Şey Moralimizi Bozamaz oyununa aslında birçok kez niyet edip gidememiştim. Sonunda geç oldu ama güç olmadı. Adli tıp doktoru Sanem rolünde Yağmur Ilgım Öztekin ve oyuncu olma yolunda istediği rolü alana kadar garsonluk vb. geçici işlerde çalışan Rüzgar rolündeki Mehmet Berkay Baygın sahnedeler. Ortada Istırap Korosu oyunundakine benzer iki tane sandık, yanlarda da boş beyaz daireler var. Oyun boyunca zaman zaman bu sandıktan geçmişlerine ait eşyalar çıkarıyorlar ve işleri bitince sahnede çizilmiş dairelerin içlerine koyuyorlar. Bu kısmın oldukça hoşuma gittiğini belirtmiş olayım. Oyunun yönetmeni olan Melda Narin Güler, dekor tasarımına da imza atmış. Dramaturjide de Rümeysa Ercan’ın emeğine sağlık.
Oyunun aynı zamanda yazarı da olan Yağmur Ilgım Öztekin, oldukça akıcı, gerçek, herkesin hayatında olan sorunlara parmak basan, her halükarda bir köşesinden tutabileceğiniz, draması tam dozunda, yer yer çok eğlenceli ve sıkmayan bir metne imza atmış. Aralarda uzun beklemeler olmadan su gidip akıp, tıkır tıkır işliyor.
Mehmet Berkay Baygın da oyunun ışık tasarımı ve müziklerini yapmış. Oyun esnasında da gitar çalıp söylüyor, hatta birlikte söyledikleri kısma bayıldım. Spotify’da Baygın imzalı, oyunun şarkısı var. Ben bu yazıyı yazarken bir yandan şarkıyı dinliyorum. Hatta oyundan çıktıktan sonra da şarkıyı mırıldanıyordum.
Hiçbir Şey Moralimizi Bozamaz, içimde tekrar gitme isteği oluşturan, her şeyiyle oldukça dozunda, eli yüzü düzgün, sıkmayan bir oyun olmuş. Gidin pişman olmazsınız.
Hiçbir Şey Moralimizi Bozamaz / Tiyatro Tez