Oyunu 3 Şubat 2020 akşamı, Zorlu PSM'de izledim. Öncelikle belirtmeliyim ki, Don Kişot benim için yeri çok ayrı olan, Prof. Dr. Mustafa Özel Hoca'nın tabiriyle ''Son dört yüz yılın en ciddi kitabı''dır. Oyunun adına aldanarak bu çok sevdiğim romanın güzel bir modern zaman uyarlamasını izlemek ümidi ile gittiğim oyun kelimenin tam anlamıyla HÜSRANdı. (Örneğin oyun başladığında Sancho Panza'yı bir kadının canlandırması beni heyecanlandırmıştı değişiklik katması adına. İlerleyen dakikalarda Ozan Güven'in ''Sen erkek değil misin'' diyerek kadın oyuncunun genital bölgesine dokunarak komiklik(!) yapacağını bilmiyordum tabii...) Fiziksel özelliklerle abartılı dalga geçmeler, şive komedisi, cinsiyetçi şakalar, yerinde olduğunda tiyatroyu anlamlı kılan ve insanı düşünmeye, sorgulamaya sevk eden siyasi göndermelerin gereksiz ve zekasız oluşu, seyirciyle berbat doğaçlamalar... Romanla uzaktan yakından alakası olmamasına girmiyorum bile... Oyunun yüzde 80'i benim için başkası adına utanmakla geçti. Dahası yanımda bir arkadaşımı ikinci sıradan bilet alıp çeke çeke götürmüştüm. Ona mahcubiyetime mi yanayım, zaman ve para kaynağımı boşa harcadığıma mı yanayım, romanın aşığı olarak yaşadığım sukut-ı hayale mi yanayım inanın şaşırdım. Salonda kahkahalar durmak bilmezken yanımda tanımadığım bir beyefendi benim gibi fenalık geçiriyordu, kendisine ''Beni yalnız hissettirmedin iyi ki varsın dostum'' dememek için kendimi zor tuttum. Kötü değil, üzgünüm ama ÇOK kötü bir oyundu.
Don Kişot'um Ben / Baba Sahne