26. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında “Bu İşte Bir Kadın Var” bölümünde sahneye konan tek perde, altmış dakikalık bir oyun Bir Tatlı Kaşığı Çamur. Oyunun kendi özeti, oyun hakkında oldukça açıklayıcı ve yeterli bilgiyi vermişken birkaç kelime de ben kendimce etmeye çalışacağım.
Sadece seyirci koltuğundan gelen, tiyatro üzerine teknik bir eğitimi olmayan biri olarak bu gibi işlere ayrı bir ilgi duyuyorum. Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’nın Şatonun Altında isimli oyunundan bildiğim Pınar Akkuzu’nun yönettiği, Elif Candan’ın kaleme aldığı bu oyuna itiraf ediyorum pek fazla araştırmadan, hatta konusunu bile okumadan bilet almıştım. Klasik, dram, komedi, tragedya vs. gibi türlerin hepsinden içinde bir tutam barındıran, bunu fiziksel tiyatro ile harmanlayan, bir tatlı kaşığı da (bir tatlı kaşığı dediysem, önce bir tatlı kaşığı, sonra bir tane daha, sonra bir yemek kaşığı, sonra bir avuç, sonra bir avuç daha) memleketim kadınlarından üzerine ekilmiş olan bu oyuna mutlaka zaman ayırın. Çünkü onlar kadınlarının hayatlarını, hep anlatıldığı gibi değil, başka bir şekilde de anlatılabileceğini bizlere gösterdiler bu akşam. Hep bildiğimiz, özümsediğimiz bir şeyi, bazen başka türlü anlatan biri karşımıza çıkınca üzerine tekrar düşünmeye başlayabiliriz. Bu oyunun benim üzerimdeki etkisi bu oldu diyebilirim. Oyunun son çeyreğinde kendimi gülmek, kahkaha atmak ile üzülmek, empati kurmak arasında bir durumda buldum.
Sahne, müzik, kostüm, ışık tasarımlarını beğendim. Bu oyunun tatlı absürdüne oturduğu gibi, ışık ile sağlanan sahne ve duygu geçişleri gayet iyiydi. Kostümler ve makyaj, beni oyunculara adeta bağladı.
Oyunculuklara tek diyebileceğim ayakta alkışlıyorum. Fiziksel temposu oldukça zorlayıcı olan, hem ses hem beden olarak yorucu bu performansı her iki oyuncu da harika bir şekilde ortaya koydular. Işığınız ve seyirciniz bol olsun. Kocaman alkışlar!
Bir bütün olarak ben çok beğendim, sizlerin de izlemenizi tavsiye ederim.
Bir Tatlı Kaşığı Çamur / Nushu Tiyatro