"39 Buçuk Basamak" oyununu 22 Ekim 2024’te Caddebostan Kültür Merkezi'nde izledim. Benden 10 kriterde toplamda 69/100 puan aldı. Oyunda zayıf bulduğum, eleştirdiğim çok fazla nokta da oldu ama oyunun genel olarak izleyiciye eğlenceli bir deneyim sunduğunu düşünüyorum. Hem polisiye hem komedi sevenlerin 80 dakika boyunca güzel vakit geçireceği bir gösteri olmuş.
Bir tiyatro eleştirisi yaparken şu 10 kritere göre değerlendiriyorum:
1. Tiyatro Mekanı ve Atmosfer: (7/10)
Oyunu Caddebostan Kültür Merkezi'nin 655 kişilik Büyük Salon'unda izledim. Caddebostan oldukça merkezi bir konumda ve ulaşım açısından çok kolay bir noktada. Salonun oturma düzeni gayet iyi, koltuklar konforlu. Salon tamamen doluydu ve oyuna olan ilgi yüksekti. Benim B1 sırasındaki oturma konumum görüş açımı biraz kısıtladı, bu yüzden sahnenin tamamını rahatça göremedim. Ayrıca, mikrofon ve ses sisteminde ara sıra yaşanan teknik sorunlar, oyunun etkisini biraz düşürdü.
2. Oyunun Konusu ve Teması: (7/10)
"39 Buçuk Basamak", Erken Cumhuriyet dönemi İstanbul’unda geçen bir polisiye komedi. 39 Basamak oyununun İskoç yazarı John Buchan’ın, Pera Palas Oteli’nde yazmaya odaklanmışken, bir gecede suçsuz yere cinayet zanlısı haline gelmesini ve sonrasında başından geçen kurmaca macerayı konu alıyor. Cinayet sonrası casuslar ve zaptiyeler tarafından kovalanmaya başlıyor. Kılık değiştirip Anadolu Ekspresi ile kaçarken, kendini aklamak için hem fiziki hem ruhsal bir yolculuğa çıkıyor. Peşine düştüğü serüven, onun varoluşunun peşine düşüyor. Oyun, "39 Basamak"ın ikonik hikâyesini bu kez Türkiye'de tarihsel bir kurmacaya dönüştürerek mizahi bir anlatım sunuyor. Ben daha önce kitabı okumadım, tiyatro oyununu izlemedim, Hitckcock’un filmini de seyretmedim. Bu nedenle yaptığım eleştiri eksik kalabilir.
Temaların derinliğinden etkilendiğimi söyleyemeyeceğim. Olayların işlenişini, özellikle kültürel öğelerin ustaca yerleştirilmesini beğendim. Oyunun izleyicilerde bıraktığı etkinin bende bıraktığı etkiden çok daha fazla olduğuna şahit oldum. Oyunun hem puanının çok yüksek olması hem de aldığı ödüllerin çok çeşitli ve sayıca fazla olması ("Yılın En Başarılı Yönetmeni", "Yılın En Başarılı Işık Tasarımı", "Yılın Komedi Kadın Oyuncusu", "Yılın Oyuncuları", "En İyi Uyarlama Ödülü"...) sanırım beklentimi çok yükseltti.
3. Metin ve Diyaloglar: 5/10
Bu bölüm ve sonrasında yapacağım yorumlar oyunu izlememiş kişiler için “spoiler” niteliğinde. İzlememiş kişiler, oyunun büyüsünün kaçmaması için bundan sonrasını oyunu izledikten sonra okursa daha iyi olur.
Metin genel olarak bana hitap etmedi. Şakaları oldukça zayıf buldum. Mizahta kolaya kaçıldığını düşünüyorum. (Seyirciden olumlu tepki aldığını göz ardı etmeden kişisel yorumda bulunduğumun bir kez daha altını çizeyim)
Daha çok C1-C2 SES Grubu’na yönelik kötü kelime şakaları (Flört şapkalı adam), şive komedisi, kovalama sahneleri, abartılı oyunculuklar, titrek danslar, taklitler, küfürle güldürme (yersiz Piç Numan şakası, “Çok gezen tavuk ayağında bok getirir” atasözü, “Etinden et, götünden göt mü koparıyorlar lan” gibi replikler en çok reaksiyonu alan yerlerdi.
“Tut ki karnım acıktı”, “İnterpol kapıyı 2 kere çalar” gibi şarkı sözlerine, film isimlerine referanslı bağlamsız, aşırı zorlama şakalar yapılmasa da olurdu.
Yine seyircinin alkış tuttuğu Azize’nin çalındığı köçek dans sahnesi, karikatür Mario müziği, sakal, bıyıkları, Selvi boylum, Al Yazmalım mizahı benden geçer not alamadı.
Hitchcock'un Sapık’ı Norman Bates’in Numan Bitez olarak karşımıza çıktığı bölüm yine komik değildi ve biraz uzun geldi bana. Theseus'un Gemisi iyi bir metafordu ama güçlü işlenemedi.
Omega saat reklamının metni çok kör göze parmaktı. “Çizilmez Safir cam” nedir Allah aşkına? Zaman temasının bu kadar baskın olduğu bir oyunda, bu kadar ikonik bir saatin özelliklerinden bahsetmek oyunun geçtiği yüz sene önceki reklamcılığa bir gönderme olabilir ancak.
Neyse, “ispiyoncu ispiyoncu; keskin viraj, acil fren… gibi karikatür baloncuğu şakalarına güldüm. O sahnelerdeki Volkswagen ve Audi eğer reklam ise oldukça yerinde ve başarılıydı.
Son olarak, Halide Edip Adıvar’lı ve Mustafa Kemal Atatürk’lü sahneleri de beğendim.
4. Oyunculuk Performansları: 6/10
Hepsi kendi alanında gayet profesyonel, çok sayıda farklı karakterleri canlandıran oyunculardı. Bu karakterleri canlandırırken duygu geçişlerini, beden dilini, ses tonlarını performanslarına yansıtabildiler. İnanılmaz etkilenmedim ama tüm oyuncular sahneye hakimdi.
5. Yönetmenlik: 7/10
Oyunun yönetmeni Oğuz Utku Güneş, aynı zamanda yazarı olduğu için hikayeyi iyi yorumlamış. Sahne geçişleri, oyuncuların yönlendirilmesi, tempoyu kontrol edişi gibi unsurları göz önünde bulundurursak ortaya iyi bir iş çıkarmış .
6. Dekor, Kostüm ve Makyaj: 6/10
- Dekor ve sahne tasarımının oyunun atmosferine katkısını yüksek değildi. Burada bir bütçe harcamaktan kaçınılmış. Kostümlerin karakterler ve dönem ile uyumu gayet iyiydi. Oyunun çok sayıda karakter içermesi ve “beynelminel bir aventür” olmasından doğan çok sayıda kostüm ihtiyacını gayet iyi karşıladıklarını düşünüyorum. Kostüm geçişleri de ayrıca alkışı hak ediyordu. Ayrıca çok sayıda özel kostümün (örneğin: sırtından bıçaklanan Rus kostümü ve sırttaki cebi) detaylıca düşünülmesi gerekmiş. Makyaj için ise yorum yapmayacağım.
7) Müzik, Işık ve Ses Kullanımı: 7/10
İlk andan itibaren canlı müziğin sahnede olması oyunun havasını çok değiştirdi. Özellikle canlı çalınan darbuka oyunun temposunu çok belirledi. Duygusal sahnelerde ışık ve sesin önemi büyüktü. Işıklandırmanın, gölge oyunlarının sahne atmosferini şekillendirmesinde pozitif etkisi vardı. Ses efektleri yerinde kullanıldı. Benim için büyük bir sorun olmadı ama Pelin Abay’ın mikrofonunda zaman zaman sorun oluştu.
8. Ritim ve Tempo: 8/10
Oyunun temposu izleyiciyi sürekli diri tutmayı başardı. Çok sayıda sahne değişikliği olduğu için oyunda sıkıcı bir an neredeyse yoktu. Ritimde büyük bir aksaklık ben fark etmedim. 80 dakika tek perdelik oyunu odağımızı kaybetmeden tamamladık.
9. Genel İzleyici Deneyimi: 9/10
Salondaki izleyicilerin tepkileri açısından değerlendirirsek oyun amacına ulaşmış gibi gözüküyor. Kahkahanın eksik olmadığı, seyircilerin eğlendiği bir komedi oyunuydu. Bazı sahnelerde ve oyunun sonunda büyük alkış aldı. İzleyicilerin oyuna olan ilgisi çok yüksekti.
10. Fiyat/Performans: 7/10
Oyun için ben 616 TL ödedim. Anlık kurdan 18 USD yapıyor. Fiyat/performansının iyi olduğunu düşünüyorum. Güzel bir akşam geçirmek isteyen tiyatroseverlerin değerlendirmesini tavsiye ederim.
39 Buçuk Basamak / Tiyatroadam